Türkiye’de Borç ve Enflasyon Krizi; Vatandaşların Banka Kredilerini Geri Ödeyememeleri Nedeniyle Milyonlarca Dava
Türkiye’de Borç ve Enflasyon Krizi; Vatandaşların Banka Kredilerini Geri Ödeyememeleri Nedeniyle Milyonlarca Dava
Enflasyonun artışı, liranın değer kaybı ve faiz oranlarının yükselmesi, Türkiye’yi geniş çapta bir banka borcu kriziyle karşı karşıya getirmiştir.
Bu kriz, milyonlarca vatandaşı mahkemelere taşımış ve ülke ekonomisini kırılgan bir duruma sokmuştur.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Türkiye’nin ekonomik durumu, fiyatların hızla artması ve liranın sürekli değer kaybetmesi nedeniyle tehlikeli bir aşamaya girmiştir.
“El Arabi El Cedid” gazetesine göre, yıllık enflasyon Eylül ayında yüzde 33’ü aşmış ve banka faiz oranı birkaç değişiklikten sonra yüzde 40,5’e ulaşmıştır.
Sonuç olarak, birçok hane halkı yaşamın gerekli masraflarını karşılamak için bankalardan kredi almak zorunda kalmıştır.
Borçların artışı, davalarda eşi benzeri görülmemiş bir artışa neden olmuştur.
“El Arabi El Cedid”in raporuna göre, şu ana kadar Türkiye’deki mahkemelerde icra dosyasıyla ilgili 7 milyon 651 binden fazla dava kaydedilmiş olup, adliye bürolarındaki aktif dosyaların toplamı 35 milyonu aşmıştır.
Türk haber kaynakları bu durumu, derin bir mali krizin ve toplumun orta ve düşük gelirli kesimleri üzerindeki baskının artışının bir göstergesi olarak tanımlamaktadır.
Ayrıca Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) yaptığı açıklamaya göre, ülkede yoksulluk sınırı yaklaşık 85 bin lira ve açlık sınırı 26 bin liranın üzerine çıkmışken, asgari ücret sadece 22 bin liradır.
Bu nedenle, yaşamı sürdürmek için borçlanmaya başvuran ailelerin sayısı hızla artmaktadır.
Ekonomist Özcan Uysal, Türk medyasına verdiği demeçte, gelir ve gider arasındaki uçurumun birçok vatandaşı mali açıdan güçsüzlük noktasına getirdiğini vurgulamıştır.
Uysal, inşaat, gıda, çelik ve tekstil sektörlerinde şirket iflaslarının artışı sonrasında, önümüzdeki aylarda geniş çaplı bir ekonomik durgunluk olasılığının çok yüksek olduğunu belirtmiştir.
Devletin borç baskısını azaltmak ve hassas gruplara destek sağlamak için acil müdahalede bulunması gerektiğini ifade etmiştir.
