Amerika

Amerika’nın Küresel Mülteci Sistemini Yeniden Yazma Girişimi; Tüm Mülteci Kabul Eden Ülkeler İçin Tehdit

Amerika’nın Küresel Mülteci Sistemini Yeniden Yazma Girişimi; Tüm Mülteci Kabul Eden Ülkeler İçin Tehdit

Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısının yanı sıra sunulacak yeni bir plan ile küresel mülteci sisteminin temel ilkelerini yeniden yazmanın peşinde.

Bu plan, hayata geçmesi durumunda, yalnızca milyonlarca mültecinin kaderini değiştirmekle kalmayıp dünya genelindeki mültecilere kapılarını açan ülkelerin göç politikaları üzerinde derin etkiler yaratacaktır.

👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻

Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısıyla eş zamanlı olarak küresel mülteci sisteminde geniş çaplı reformlar öngören yeni bir plan tanıtmayı planlıyor.

Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait iki iç belgede içerikleri ortaya çıkan bu plan, mülteci kabul mekanizmasını tüm mülteci kabul eden ülkeler için temelden etkileyebilir.

Bu plan kapsamında, mülteciler tercih ettikleri ülke yerine, ilk giriş yaptıkları ülkeye sığınma talebinde bulunmak zorunda kalacaklar.

Ayrıca sığınmacılara yalnızca geçici sığınma hakkı tanınacak ve ev sahibi ülkeler menşe ülkedeki koşulların iyileşmesi durumunda mültecileri geri göndermekte serbest olacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın mülteci işlerinden sorumlu başkan adayı Andrew Veprek, bu değişiklikleri savunarak mevcut mülteci sisteminin suistimal edildiğini ve bugünün dünyasına uyarlanması gerektiğini iddia etti.

Ancak Deutsche Welle’nin bildirdiğine göre bu plan, 1951 ve 1967 Cenevre Sözleşmeleri’nde yer alan ilkelerle doğrudan çelişiyor.

Göçmen Yardım Derneği’nin başkanı Mark Hatfield, bu planın uygulanmasının “dünyayı mültecilere karşı ortak sorumlulukların kabulünden önceki karanlık dönemlere” döndürebileceği konusunda uyardı.

Uzmanlar, böyle bir adımın diğer ülkeler için bir model oluşturabileceğini ve mültecilik alanında kısıtlayıcı politikaların dalgasını tetikleyebileceğini söylüyorlar.

Bu süreç, küresel ölçekte insani adalet, bölgesel güvenlik ve insan onuru için tehlikeli sonuçlar doğuracaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu