İmam Muhammed Bakır (a.s); Kerbelâ’dan Medine’ye, Zulmün ve Cefanın Karanlığında Sönmeyen Bir Meşale

İmam Muhammed Bakır (a.s); Kerbelâ’dan Medine’ye, Zulmün ve Cefanın Karanlığında Sönmeyen Bir Meşale

İmam Muhammed Bâkır (a.s), çocukluğu Aşura’nın acısıyla başlayan ve yetişkinliği hakikatin ifşası ve ilminin yayılmasıyla devam eden bir önder olarak, fitne ve sapkınlık arasında bir direniş mektebi kurdu ki, bugün de Ehl-i Beyt âşıklarının kalplerinde bir ışık olarak varlığını sürdürmektedir.

👈🏻Arkadaşımızın İmam Muhammed Bakır (a.s)’ın hayatı hakkında düzenlediği raporu inceleyelim.👉🏻

Müslümanların beşinci imamı, Bakıru-l Ulum olarak bilinen İmam Muhammed Bakır (a.s), hicri 57 yılının Recep ayının biri Medine’de dünyaya gelmiştir. Babası İmam Seccad (a.s) ve annesi İmam Hasan Mucteba’nın (a.s)kızı Fatıma’dır.

Henüz üç veya dört yaşlarında iken, büyükbabası İmam Hüseyin (a.s)Kerbela çölünde şehit edildiğinde, bu olaylara babası İmam Seccad (a.s) ve kıymetli halası Hz. Zeyneb (s.a) ile birlikte Kerbelâ, Kûfe ve Şam olaylarına şahit oldu.

Beşinci İmam’ın en meşhur lakabı “Bâkır” ve “Bâkıru-l Ulum” yani ilmi derinliği olan kişidir. Bu lakabı ona, Peygamber Efendimiz (s.a.a) doğumundan önce vermiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.a)’in sahabelerinden Cabir bin Abdullah Ensari, Peygamber’in soyundan ve onun adaşı olan bir evlada kavuşacağını öğrenmiş ve ona selamını iletmiştir.

Cabir, sürekli bu evladı aramış ve nihayet İmam Muhammed Bakır (a.s)’ı bulmuş ve Peygamber (s.a.a)’in mesajını iletmiştir.

Beşinci İmam, İmam Muhammed Bakır (a.s) hayatını İslâm bilimlerini yaymaya, Şiilere rehberlik etmeye ve öğrenci yetiştirmeye adadı. İmam Muhammed Bakır (a.s)’ın ilmi ve oğlu İmam Cafer Sadık’ın rehberliğinde, Şii kelamı, fıkhı ve diğer İslami bilimlerin temelleri oluşturulmuş ve bu ilimler öğrencileri tarafından geniş kitlelere ulaştırılmıştır.

İmam Muhammed Bakır (a.s), İslâm toplumunun entelektüel karmaşıklık, inanç sapkınlıkları ve siyasi krizlerle sarsıldığı bir zamanda yaşadı.

Kendisi böylesine zor bir dönemde geniş görüşlülüğü, hikmeti ve temkiniyle ümmetin kurtuluşu için yeni bir yol açmayı başardı.

İmam Muhammed Bâkır (a.s), Emevîlerin zayıflamasından sonra oluşan sınırlı fırsatları değerlendirerek, İmam Cafer Sadık (a.s) dönemindeki bilimsel hareketin temellerini hazırladı.

O, her biri toplumu fikirsel ve manevi açıdan aydınlatan seçkin öğrenciler yetiştirdi.

İmam Muhammed Bakır (a.s)’ın mektebi yalnızca dini hükümler ve bilgilerin öğretildiği bir yer değil, aynı zamanda toplumsal aydınlatma, zulme meydan okuma ve mazlumları desteklemeyle ilahi liderliğin kapsamlı bir modele dönüştüğü bir yer hâline geldi.

Onun tevhid, vilayet, adalet ve Kur’an hakikati konularındaki derin açıklamaları, günümüzde de hakikat arayıcıları için yol gösterici olmaya devam etmektedir.

Düşmanları, bu ilahi ışığa tahammül edemediler ve nihayet, hicri 114. yılının Zilhicce ayının 7’sinde, bu büyük İmam’ı Medine’de zehirleyerek şehit ettiler ve ümmeti onun varlığından mahrum bıraktılar.

Ancak onun düşünceleri, tarihin özgür ruhlarında hâlâ parlayan bir ışık olarak kalmaktadır.

İmam Muhammed Bakır (a.s)’ın şehadet yıl dönümünde, Ehl-i Beyt âşıkları, yas meclisleri düzenleyerek, yeniden İmametin ışıklı yoluna sadakat yemini ederler. Bu yol, hak sesini yükselterek zulmü tenkit eder ve insanı gerçek onura ulaştırır.