ABD’de Müslümanların Sınır Dışı Edilmesi Çağrısı; Boulder Saldırısının Ardından Gelen İslamofobi Dalgası
ABD’de Müslümanların Sınır Dışı Edilmesi Çağrısı; Boulder Saldırısının Ardından Gelen İslamofobi Dalgası
Colorado eyaletindeki bir saldırının ardından, ABD’deki aşırı sağcı aktivistler mevcut gergin ortamdan yararlanarak Müslümanların toplu olarak sınır dışı edilmesi, yerleşimcilerin güvenlik denetimi altına alınması ve Müslümanların göçüne kapıların tamamen kapatılması çağrısında bulundular.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Pazar günü, 1 Haziran’da, Colorado eyaletindeki Boulder şehrinde İsrail yanlısı bir mitinge bir Müslüman birey tarafından saldırı düzenlenmesinin ardından, ABD’deki medya ve siyasi alanda yeni bir İslamofobi dalgası baş göstermiştir.
“Al Arabi Al Jadeed” gazetesinin haberine göre, bu olay molotof kokteyli atılmasıyla birlikte gerçekleşmiş olup birkaç kişinin yaralanmasına neden olmuş ve aşırı sağcılar için Müslümanların ABD topraklarından toplu olarak sınır dışı edilmesi talebinde bulunmaları için yeni bir bahane sunmuştur.
Bu hareketin ön saflarında, Donald Trump’a yakın isimlerden olan aşırı sağcı aktivist Laura Loomer, bir dizi tweet paylaşarak Müslümanların ABD için bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu iddia etmiş ve ABD’nin Müslümanlara göç kapılarını tamamen kapatmasını istemiştir.
Ayrıca Loomer, Kongre’ye Müslümanların toplu olarak sınır dışı edilmesini öngören bir yasa çıkarması çağrısında bulunmuştur.
Ancak Loomer’ın görüşü yalnızca bir bireyin sesi değildir, aksine düşüncelerini gerçekleştirmek için fırsat bulan bir zihniyet akımını temsil etmektedir.
CNN, Fox News ve Axios gibi medya kuruluşlarının raporlarının analizi, bu tutumların ABD’deki geniş bir aşırı sağcı aktivist yelpazesi tarafından yürütülen organize ve eşgüdümlü bir hareketin yansıması olduğunu göstermektedir. Bu aktivistler, terör saldırıları sonrası psikolojik ortamı kullanarak İslamofobiyi siyasi bir araç haline getirmeye çalışmaktadırlar.
Colorado eyaletinin başsavcısı Phil Weiser ise, saldırganın motivasyonu hakkında sonuç çıkarmak için henüz erken olduğunu ve bunun İslami terörizm olarak adlandırılamayacağını temkinli bir dille ifade etmiştir.
Ancak radikal medya organları, saldırının failinin, 2024 yılından bu yana yasa dışı olarak ABD’ye giren ve Mısırlı bir vatandaş olan Muhammed Süleyman adında bir birey olduğunu vurgulayarak kamuoyunu Müslümanlara karşı kışkırtmaya çalışmışlardır.
Bu girişim, ABD’deki İslam karşıtı çabaların bir devamıdır ve son yıllarda giderek endişe verici hale gelen ve sözlü tehditlerden siyasi ve hukuki taleplere dönüşen bir süreçtir.
