Birleşmiş Milletler’den Gelen Rapor: Küresel Çatışma ve Savaşların Artışı, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Mağduriyeti Artırdı

Birleşmiş Milletler’den Gelen Rapor: Küresel Çatışma ve Savaşların Artışı, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Mağduriyeti Artırdı
Birleşmiş Milletler, en yeni raporunda, dünya genelinde artan çatışmalar ve savaşların, kadınların güvenliği ve hakları için eşi benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğuna dair uyarıda bulundu.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Birleşmiş Milletler’in yeni raporuna göre, dünya 1946 yılından bu yana en fazla sayıda aktif çatışmayı deneyimlemekte ve bu durum kadınları benzeri görülmemiş bir tehlikeye maruz bırakmaktadır.
Şu anda milyonlarca kadın, savaş bölgelerine yakın bölgelerde yaşamaktadır ve şiddet ile ciddi kısıtlamalarla karşı karşıyadır.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’e göre, ölümcül çatışmaların 50 kilometre yakınında yaşayan 676 milyon kadın bulunmaktadır ve bu sayı 1990’lardan bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştır.
Kadınlar ve çocuklar arasındaki sivil kayıplar dört kat artmış ve savaş sırasındaki cinsel şiddet %87 oranında artmıştır.
Bu rapor, kadınların güvenliğinin sağlanması ve barış süreçlerinde tam katılımlarının garantilenmesi ihtiyacına vurgu yapmakta ve son yirmi yılın kazanımlarının çöküş riski altında olduğu konusunda uyarmaktadır.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Başkan Yardımcısı ve İcra Direktörü Sima Bahous, kadınların daha fazla vaatlere değil, güç, destek ve karar alma süreçlerine eşit katılıma ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.
Kadınların katılımının barışın sürdürülebilirliği üzerindeki etkisinin açık kanıtlarına rağmen, kadınlar hala önemli karar alma süreçlerinden dışlanmakta ve müzakerecilerin yalnızca %7’sini, arabulucuların ise %14’ünü oluşturmaktadır.
Deutsche Welle’nin bildirdiğine göre, savaş bölgelerindeki kadın örgütleri, küresel yardımın yalnızca %0,4’ünü almakta ve birçoğu kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Raporda, cinsiyet temelli verilerin toplanmasının, kadınların deneyimlerinin karar almanın merkezine konulmasının önemi vurgulanmakta ve somut eylemler, ihlaller konusunda hesap verebilirlik, hayatta kalanlar için adalet ve tazminat talep edilmektedir.
Birleşmiş Milletler’in verileri ve analizleri, ciddi destek ve kapsayıcı politikalar olmadan, kadınlara yönelik krizler ve şiddetlerin artacağını ve kadınların küresel barış ve güvenlikteki rollerinin göz ardı edileceğini göstermektedir.




