Pakistan

İslam Dünyasının Tek Nükleer Gücü, Orta Doğu’nun Tek Nükleer Gücüne Karşı; Çin’in Desteğiyle Bahreyn ve Pakistan’ın Askeri İş Birliği

İslam Dünyasının Tek Nükleer Gücü, Orta Doğu’nun Tek Nükleer Gücüne Karşı; Çin’in Desteğiyle Bahreyn ve Pakistan’ın Askeri İş Birliği

Bahreyn ve Pakistan Ortak Askeri İşbirliği Komitesi’nin yirmi birinci toplantısı Manama’da gerçekleştirildi.

Bu iş birlikleri, İsrail’in tek bölgesel nükleer güç olarak izlediği saldırgan politikalar karşısında Arap ülkelerinin duyduğu kaygılar çerçevesinde ve İslam dünyasının tek nükleer gücü Pakistan’ın yardımıyla denge oluşturma çabasında şekilleniyor.

Bu süreçte, stratejik bir destekçi olarak Çin’in rolü özel bir önem kazanmıştır.

👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻

Bahreyn ve Pakistan arasında Manama’da gerçekleştirilen yirmi birinci Ortak Askeri İşbirliği Komitesi toplantısı, iki ülkenin üst düzey askeri yetkililerinden “Ali bin Raşid El Halife” ve “Tabassum Habib”in katılımıyla gerçekleşti.

Bu toplantı, Suudi Arabistan ve Pakistan arasında imzalanan stratejik savunma anlaşmasının ardından yapılmış olup, Arap ülkelerinin askeri kapasiteyi güçlendirme ve bölgesel tehditlere karşı caydırıcılık oluşturma gayretlerinin bir simgesi olarak değerlendirilmektedir.

İsrail, Orta Doğu’nun tek nükleer gücü olarak, son saldırıların ardından daha saldırgan askeri politikalar izlemekte ve Arap ülkelerinin endişelerini artırmaktadır.

Diğer taraftan, İslam dünyasının tek nükleer gücü olarak Pakistan, bölgesel caydırıcılık denklemlerinde önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir.

Pakistan ile gerçekleştirilen ve şimdi daha belirgin stratejik bir rol kazanan askeri iş birlikleri, güç dengelerini değiştirebilir.

Fransız Radyosu’nun bildirdiğine göre, yıllardır Amerikan güvenlik garantilerine dayanmış olan Arap ülkeleri, artık kalıcı güvenliği sağlayabilecek yeni ortaklar aramaktadır.

Bu süreçte, Çin’in Pakistan’ın stratejik müttefiki olarak ve özellikle “Kuşak ve Yol Girişimi” gibi projeler yoluyla bölgede kilit bir aktör olarak rolü öne çıkmıştır.

Analistler, Pakistan’ın girişi ve Çin’in dolaylı desteğinin, askeri boyutun ötesinde, bölgesel ve uluslararası aktörlere önemli bir siyasi ve stratejik mesaj gönderdiğine ve Basra Körfezi’nde nispi bir istikrarın sağlanmasına katkı sunabileceğine inanıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu