Z Kuşağında Ruh Sağlığı Krizi; Gençler Ebeveynlerinden Daha Fazla Depresyon ve Anksiyete ile Mücadele Ediyor

Z Kuşağında Ruh Sağlığı Krizi; Gençler Ebeveynlerinden Daha Fazla Depresyon ve Anksiyete ile Mücadele Ediyor
PLOS One dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmanın sonuçları, geleneksel modellerin ruhsal sorunların zirvesinin orta yaşlarda olduğunu göstermesine rağmen, bugün Z Kuşağı gençlerinin ebeveynlerinden daha fazla depresyon, kaygı ve umutsuzlukla mücadele ettiğini ortaya koyuyor.
Bu bulgu, Independent Türkçe’nin raporuna göre, politika yapıcılar için ruh sağlığı krizine dair alarm zillerini çaldı.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Bilimsel dergi PLOS One’da yayımlanan kapsamlı araştırma, Z Kuşağı’nın (yaklaşık olarak 1996 ile 2010 arasında doğanlar) ruh sağlığının, her zamankinden daha fazla tehdit altında olduğunu gösteriyor.
Independent Türkçe’nin haberine göre, 10 milyondan fazla Amerikalı ve 40 bin Britanyalı hanenin verilerinin incelendiği bu araştırmaya dayanarak, gençlerin depresyon ve anksiyete seviyelerinin endişe verici bir şekilde arttığı ve geçmişin aksine, ruhsal sorunların orta yaşlarda değil, genç yaşlarda zirve yaptığı belirlendi.
Bu çalışmada araştırmacılar, modeldeki bu değişimin, acil eylem gerektiren ciddi bir ruh sağlığı krizi belirtisi olduğunu vurguladılar.
Bu eğilime kayıtsız kalmanın geniş sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurabileceği konusunda uyardılar.
Uzmanlar, bu krizin bir kısmının Z Kuşağı’nın farklı yaşam koşullarından kaynaklandığını düşünüyor.
Çocukluktan itibaren internet, akıllı telefonlar ve sosyal medyayla büyüyen bu nesil, sosyal karşılaştırmalar, bilgi yığınları ve küresel krizlerden doğan psikolojik baskılara en fazla maruz kalan nesil oldu.
Öte yandan, ekonomik güvensizlikler, yaşam maliyetlerindeki artış ve iş piyasasının belirsiz geleceği gençlerin kaygısını artırıyor.
PLOS One’a göre, geçmiş on yıllarda insanların ruh sağlığı grafiğinde bir U şeklinde zirve görülürken ve ruhsal sorunlar genelde orta yaşlarda belirirken, şimdi bu model tersine döndü.
Aslında, birçok Z Kuşağı genci, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde en yüksek düzeyde depresyon ve umutsuzluğu deneyimlerken, yaş ilerledikçe ruhsal durumları iyileşiyor.
Bu bulgular, sağlık uzmanları ve politika yapıcılar arasında ciddi bir endişeye yol açtı.
Onlar, yeni neslin ruhsal ihtiyaçlarına özel bir dikkat gösterilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Okullarda ve üniversitelerde danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi, psikolojik tedaviye erişimin artırılması ve ruh sağlığının önemine dair farkındalık yaratılması gibi.
Bugün 14 ila 28 yaş arasında olan Z Kuşağı, gelecekteki insan toplumlarını şekillendirecek. Bu nesil arasında ruh sağlığı krizine dikkatsiz kalmak, ailelerin, iş gücü piyasasının ve hatta ülkelerin sosyal güvenliğinin geleceği için derin sonuçlar doğurabilir.
Araştırmacılara göre, artık hükümetlerin ruh sağlığını bireysel bir mesele değil, ulusal ve sosyal bir öncelik olarak ele almasının zamanı geldi.