Dünya Şiileri, İmam Hüseyin’in (a.s) kızı Hazret-i Sakine’nin vefatını anıyor
Dünya Şiileri, İmam Hüseyin’in (a.s) kızı Hazret-i Sakine’nin vefatını anıyor
Dünya genelindeki Şiiler, özel yas programları düzenleyerek İmam Hüseyin’in (a.s) kızı Hazret-i Sakine’nin (s.a) hatırasını anıyor ve onun bilimsel ve manevi kişiliğini vurguluyor.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Dünya genelindeki Şiiler, Rebiülevvel ayının beşinci gününde Hazret-i Sakine’nin (s.a) vefatını anıyorlar.
Dünya genelindeki Şii merkezleri ve hüseyniyelerinde, o büyük hanımın Kufe bölgesinin o zor günlerinden Şam’a kadar olan esaret seyahatini anarak, İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’da şehit olmasından sonraki musibetlerinden bahsediliyor.
Şii Haber Ajansına göre, bu toplantılar sadece musibetleri anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Hazret-i Sakine’nin (s.a) bilimsel, ahlaki ve edebi şahsiyetine de saygı duruşunda bulunuyor.
Hazret-i Sakine (s.a) 14 yaşında Kerbela olayına tanıklık etti ve çocukluğundan itibaren İmam Hüseyin’in (a.s) doğrudan terbiyesi altında büyüdü.
Tarihçiler, bu terbiyenin yanı sıra değerli kardeşi İmam Seccad’ın (a.s) onun bilimsel, dini ve sosyal kişiliğinin oluşumundaki rolüne vurgu yapmışlardır.
Kendisi yaklaşık 70 yıl yaşamış ve akıl, zekâ, iffet ve ahlak bakımından kendi zamanının kadınları arasında öne çıkmıştır.
Ehl-i Beyt’in (a.s) mazlumiyetini açığa çıkarma ve İmam Hüseyin’in (a.s) başından geçenleri aktarma konusundaki rolü hala dikkat çekicidir.
Bilimsel ve manevi açıdan Hazret-i Sakine (s.a), kendi zamanının üst düzey kadınlarından biri olarak tanınmış ve babasına göre sıklıkla ilahi varlığa derinlemesine dalmış olduğu söylenmiştir.
Rical ve rivayet kitaplarında, kendisi babasının güvenilir hadis ravilerinden biri olarak tanıtılmıştır ve bazı rivayetçiler ondan hadis nakletmişlerdir.
Hazret-i Sakine (s.a) aynı zamanda edebiyat ve belagat konusunda yetkin biriydi.
Ehl-i Beyt (a.s) genellikle şiir ve benzeri konulardan uzak dururlardı. Ancak o, İmam Hüseyin’in (a.s) musibetinden kaynaklanan derin keder ve üzüntü dolayısıyla şiirler yazmıştır ve bu, onun yüksek manevi ve kültürel makamına işaret etmektedir.
Hazret-i Sakine (s.a), Hicri 117 yılında Medine’de vefat etmiş ve İmam Cafer Sadık’ın (a.s) talimatıyla Baki mezarlığına defnedilmiştir.
Bu gün, Şiiler için, o büyük hanımın bilimsel, ahlaki ve manevi üstünlüklerini hatırlatan bir gündür ve dünya genelindeki yas meclisleri onun hatırasını yaşatmaya devam etmektedir.
Hazret-i Sakine’nin (s.a) mezarı, dünya genelindeki Şiiler için bir ziyaret ve anma yeri olmaya devam etmektedir.
