28 Sefer, Hz. Muhammed’in (s.a.a) Şehadet Yıldönümü

28 Sefer, Hz. Muhammed’in (s.a.a) Şehadet Yıldönümü
Hicri 11. yılın 28 Sefer-i Ahzen ayı, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatının, daha doğrusu şehadetinin yıldönümüdür.
Şii ve Sünni kaynaklarda, Hz. Muhammed’in (s.a.a) vefatını doğal bir ölüm olarak kabul etmeyip şehitlik olarak değerlendiren çeşitli rivayetler bulunmaktadır.
Bu rivayetler, Hz. Muhammed’in (s.a.a) şehadetini ispatlayabilir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
İslami kaynaklara göre Hz. Muhammed (s.a.a) normal bir şekilde ölmemiş, zehirlenerek şehit edilmiştir, dolayısıyla onun için “şehadet” kelimesinin kullanılmaması o Peygamber’e yapılan haksızlıklardan biridir.
Hz. Muhammed’in (s.a.a) zehirlenmesinin mahiyeti, onu kimin ve hangi sebeple zehirlediği konusunda, Şii ve Sünni kaynaklarda ve çeşitli tarih kitaplarında olayı açıkça anlatan çok sayıda ve tekrarlanan rivayet bulunmaktadır.
Şimdi, her iki mezhepten de kaynaklara atıfta bulunarak bu rivayetlerden bir kısmına değineceğiz.
Hz. Resulullah’ın (s.a.a) Sahabeleri ve Masum İmamlardan Hz. Peygamber’in şehadetini doğrulayan hadisler ve rivayetler vardır.
Besâirü’d-Derâcet ve Biharü’l-Envâr kitaplarında Hz. Peygamber’in (s.a.a) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: “Onun yerine geçecek hiçbir peygamber veya varis yoktur ki şehid olmasın.”
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) meşhur sahabelerinden biri olan ve Bakî’de medfun bulunan Abdullah bin Mesud, Hz. Peygamber’in hicretin 10. yılında şehit edildiğini teyit etmiş ve vurgulamıştır.
Biharu’l-Envar kitabının 22. cildinin 516. sayfasında, başka bir rivayette Resulullah’a (s.a.a) zehir içirdikleri rivayet edilmektedir.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şehadetini tasdik eden bazı Şii âlimler
Hicri dördüncü ve beşinci yüzyıllarda İmamiyye’nin büyük fakih, hadis ve kelamcılarından Şeyh Tusi şöyle yazmıştır: Allah Resulü (s.a.v.), hicri 10. yılda Sefer ayının kalan iki gecesinde zehirlenerek vefat etmiştir.
Hille’nin 7. ve 8. yüzyıllarında yaşamış Şii âlim, fakih ve usûlcü Allame Hilli, peygamberimizin (s.a.a) zehirlenerek şehadetinden bahseder.
11. yüzyıl Şii hadis âlimi ve tarihçisi Muhammed bin Ali Erdebili de şöyle yazmıştır: “Hz. Peygamber Medine’de zehirlenerek vefat etmiştir.”
Sünni Kitaplarda Hz. Muhammed’in Şehitliği
İslam Peygamberi’nin şehadetine sadece Şiilerde değil, diğer Sünni kitaplarda bu konuyu doğrulayan birçok sahih rivayet vardır.
Hicri 3. yüzyılda Bağdat’ta yaşamış bir Sünni ve ünlü bir tarihçi, biyografi yazarı olan Muhammed bin Sa’d bin Mani Haşimi, İslam Peygamberi’nin hayatı ve biyografisi hakkında şöyle der: “Bir rivayette şöyle denmektedir: Hz. Muhammed (s.a.a) altmış üç yaşında zehirlenerek vefat etmiştir.
Hicri 4. yüzyılda Şafii tercümanı olan Muhammed bin Abdullah el-Hâkim el-Nişâbûrî, Resûlullah’ın zehirle öldürüldüğünü doğrulamıştır.
Şafii mezhebine mensup tarihçi Ebu’l-Fazl Muhammed bin Hüseyin el-Beyhaki, Abdullah bin Mesud’dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Resûlullah’ın öldürüldüğüne dokuz defa yemin etmem, bir defa öldürülmediğine yemin etmemden daha doğru olur. Çünkü Allah onu şehit peygamber kılmıştır.”
Şii ve Sünni kitaplarda rivayet edilen rivayetlerin tamamına atıfta bulunarak, Hz. Peygamber’in zehirlenmesinden kaynaklanan şehadet rivayeti güçlendirilebilir.
İslam Peygamberi’ne suikast düzenlemek için yapılan darbe, komplo ve hayatının son yıllarındaki Kartas Hadisi olayı
Ehl-i Beyt düşmanlarının Akabe’de Hz. Peygamber’e suikast girişimi ve hayatının son yılında düzenlenen darbe ve komplo, Peygamberler Mührü’nün başına gelen felaketlerdendir.
Tarihçilerin yazdığı gibi, Gadir hadisesinden sonra Medine’ye dönen bazı kişiler, Emirü’l-Müminin’in (a.s) halefliğine karşı koymak için bir darbe ve Hz. Peygamber’e suikast hazırlığı yapmışlardı.
Bir plan uyarınca, Hz. Peygamber’in devesinin ayağının bir çukura batacağı ve düşeceği bir yerden geçmesini, ardından da Hz. Peygamber’in başına üşüşüp onu şehit etmeyi kararlaştırmışlardı.
Hayatının son günlerinde, bir grup sahabe Hz. Peygamber’in huzurundayken, Kırtas Hadisi olarak bilinen bir rivayette Hz.