Uygurların Zorla Çalıştırılmaları ve Artan Küresel Baskılar Pekin’i Zorluyor
Uygurların Zorla Çalıştırılmaları ve Artan Küresel Baskılar Pekin’i Zorluyor
Çin’in Sincan eyaletinde Müslüman Uygurların zorunlu çalıştırılmalarının devam ettiğine dair birçok rapor yayınlanmaya devam ederken, Amerika Birleşik Devletleri “Uygurların Zorla Çalıştırılmasını Önleme Yasası” kapsamında tehlikeli sektörler listesine beş yeni ürün ekleyerek Pekin üzerindeki baskıları arttırmıştır.
Uzmanlar ve uluslararası kuruluşlar da bu azınlığa yönelik geniş çaplı insan hakları ihlâllerine karşı uyarılarda bulunuyorlar.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Çin’in kuzeybatısındaki Sincan’da yer alan Doğu Türkistan bölgesinin yerli halkı olan Müslüman Uygurlar, uzun yıllardır Pekin hükümetinin baskıcı politikalarıyla karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarından gelen çok sayıda rapor, bu Türk kökenli Müslüman azınlığın yüz binlercesinin zorla çalıştırışma ve ideolojik yeniden eğitime tabi tutma kamplarında tutulduğunu göstermektedir.
Hindistan basın kuruluşu ANI’nin haberine göre, ABD İç Güvenlik Bakanlığı Salı günü çelik, bakır, lityum, kaustik soda ve kırmızı hurma olmak üzere beş yeni ürünü “Zorunlu Uygur Çalışmasını Önleme Yasası” (UFLPA) çerçevesinde izlenen ürünler listesine eklediğini açıkladı.
Bu yasaya göre, Sincan bölgesinde üretilen veya zorunlu çalıştırma ile bağlantılı kuruluşlarla ilişkili olan herhangi bir ürünün ABD’ye ithalatına izin verilmeyecek.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, bu adımın amacının kölelik benzeri iş gücü istismarını engellemek ve kirli malların küresel tedarik zincirine girmesinin önüne geçmek olduğunu vurgulamaktadır.
Reuters’a göre, Haziran 2022’den bu yana yürürlükte olan bu yasa, Çin’den yüz milyonlarca dolarlık mal ithalatını engellemiştir.
ABD Dışişleri Bakanlığı da bu yasa kapsamında doğrudan veya dolaylı olarak Uygurların zorunlu çalıştırılmalarından yararlanan 144 şirket ve kuruluşun kara listeye alındığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü daha önce Uygurların fabrikalarda ve tarım alanlarında zorla çalıştırıldığını, pamuk toplamadan tarım ürünlerinin işlenmesine, ağır sanayiden lityum gibi minerallerin üretimine kadar geniş bir yelpazede istihdam edildiklerini rapor etmişti.
Bu raporlar, işçilerin sadece adil ücretlerden mahrum bırakılmadığını, aynı zamanda sıkı polis ve kültürel denetim altında olduklarını göstermektedir.
Pekin, bu suçlamaları daima reddetmiş ve sözde “mesleki eğitim” programlarının radikalizmle mücadele amacıyla uygulandığını iddia etmiştir.
Bununla birlikte, BBC ve New York Times gibi medya kuruluşları tarafından yayımlanan bağımsız raporlar, bu politikaların gerçekte bir tür kültürel mühendislik, Uygurların İslami ve Türk kökenli kimliklerinin baskılanması olduğunu göstermektedir.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Uygurların zorla çalıştırılmasının yalnızca temel insan haklarının bariz bir ihlâli değil, aynı zamanda küresel ticarete de doğrudan etki ettiğini vurgulamaktadır.
Onlar, Çin’in ihraç ettiği birçok ürünün -tekstilden yeni teknolojilerde kullanılan mineral ürünlere kadar- zorla çalıştırma yoluyla üretildiğine ve ithalatçı ülkelerin kendi tedarik zincirlerini şeffaflaştırmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Görünüşe göre uluslararası baskılar önümüzdeki yıllarda Pekin’e karşı daha da artacak. Ancak Çin’in ekonomik güç arzusunun gölgesinde, milyonlarca Uygurun çektikleri sistematik insan hakkı ihlâlleri henüz cevap verilmeyen bir mesele olarak ortada duruyor.
