Başörtüsü Özgür ve Onurlu Bir Seçimdir; İngiltere’deki Bazı Yanlış Anlamalara Müslüman Kadınların Cevabı

Başörtüsü Özgür ve Onurlu Bir Seçimdir; İngiltere’deki Bazı Yanlış Anlamalara Müslüman Kadınların Cevabı
Yeni bir anketin sonuçları, İngiliz halkının yarısının Müslüman kadınların aile veya toplum baskısıyla başörtüsü taktığını düşündüğünü gösterirken, bu ülkedeki en büyük Müslüman buluşmasına katılan binlerce kadın gönüllü başörtüsünü bilinçli bir seçim ve kimlik ile inancı güçlendiren bir unsur olarak nitelendirmiştir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Birleşik Krallık’taki Ahmediye Müslüman topluluğu adına YouGov Enstitüsü tarafından yapılan yeni bir anketin sonuçları, İngiliz halkının yüzde 49’unun Müslüman kadınların aile veya toplum baskısı nedeniyle başörtüsü kullandığına ve sadece yüzde 26’sının bu durumu kişisel bir tercih olarak gördüğüne inandığını göstermektedir.
Oysa birçok Müslüman kadının yaşadığı deneyimler, bu genel algının tersine bir durum sergilemektedir.
Birleşik Krallık’ın Hampshire şehrinde, dünyanın dört bir yanından gelen 40 binden fazla Müslümanın katılımıyla gerçekleştirilen yıllık bir etkinlik olan Jalçet Salana’nın yanında, bu büyük etkinliğin çeşitli bölümlerini yönetme sorumluluğunu üstlenen altı binden fazla kadın gönüllü bulunmaktadır.
İndependent gazetesine verdiği röportajda, Farnham’da yaşayan göz doktoru Dr. Münezzeh Ço, “Başörtüsü benim için günlük ve manevi bir seçim; dinî değerlerime olan inancımın ve ifademin bir işareti.” dedi.
Ayrıca, “Maddecilik dünyasında, başörtüsü beni manevi köklerime bağlar.” ifadelerini ekledi.
Oxford Üniversitesi’nde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve öğretim görevlisi Dr. Melike Mansur, başörtüsünü “kendine hakimiyet ve iç güç aracı” olarak tanımlarken, “Kimlerin güzelliğimi görebileceğini ben seçiyorum. Bu duygu bana güç veriyor.” şeklinde konuşmuştur.
Cambridge Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan İftî Mirza Reşid de bu konuda şu açıklamayı yapmıştır: “Kadınlar üzerinde dış görünüş baskısının yoğun olduğu bir dünyada, başörtüsü özgürleştirici bir yanıt. İnsanlar beni görünüşümden ziyade içsel olarak görür.”
Dr. Münezzeh Ço’ya göre, medya Müslüman kadınların olumsuz bir imajının oluşmasında büyük rol oynamaktadır. Bu konuda, “Bizi toplumdan ayrılmış olarak değil, onun aktif ve saygın bir parçası olarak göstermiyorlar.” yorumunda bulunuyor.
Aynı anketin sonuçlarına göre, İngiltere halkının yüzde 53’ü İslam’ın İngiliz değerleriyle uyumsuz olduğunu ve yüzde 31’i ise onu şiddet yanlısı bir din olarak tahayyül etmektedir.
Dinsel aktivistlere göre, bu tür algılar medya tarafından yanlış sunumların ve Müslüman kadınların sesinden özgün anlatıların eksikliğinin bir sonucudur.
Etkinliğe katılan kadınlar, başörtüsünü sadece bir dini araç değil, aynı zamanda onur, özgür seçim ve kalıplara meydan okumanın bir sembolü, ayrıca basit bir kumaş parçasından çok daha fazlası olarak görmektedir.