Haberler

Cinsiyet Ayrımcılığı; Uluslararası Hukukta Önemli Bir Boşluk ve Suç Sayılmasının Gerekliliği

Cinsiyet Ayrımcılığı; Uluslararası Hukukta Önemli Bir Boşluk ve Suç Sayılmasının Gerekliliği

Ocak 2026’da gerçekleşecek İnsanlığa Karşı Suçlar Anlaşması’nın taslağı için düzenlenen ön hazırlık toplantısı öncesinde, birçok ülke ve insan hakları aktivisti, bu anlaşmanın bir parçası olarak ‘cinsiyet ayrımcılığının’ uluslararası bir suç olarak tanınmasını talep ediyor.

Şii Haber Ajansı’nın İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne, dayandırdığı haberine göre, 2029 yılına kadar sürecek olan bu süreç, uluslararası hukukta büyük bir boşluğu doldurma adına eşsiz bir fırsat olarak değerlendirilir.

Şu anda, cinsiyet ayrımcılığının ya da kadınların haklarının sistematik bir şekilde ihlalinin, özellikle savaş koşulları dışında, suç sayılması veya bunların kovuşturulması için kapsamlı ve belirli bir anlaşma mevcut değildir.

Bu eksiklik, bu tür suçların önemini azaltmakla birlikte, takip ve denetim için belirli bir mekanizma sunmamaktadır.

Kadın hakları aktivistleri, yeni anlaşmanın kadın ve kız çocuklarının sistematik ayrımcılığa karşı özel olarak korunması gerektiğine vurgu yaparken, bu tür şiddetlerle mücadele için küresel bir taahhüt talep etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu