Muharrem’in Yedinci ve Sekizinci Günleri; Su Yollarının Kesilmesi ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Çadırlarında Susuzluk

Muharrem’in Yedinci ve Sekizinci Günleri; Su Yollarının Kesilmesi ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Çadırlarında Susuzluk
Hicri 61 yılının Muharrem ayının yedinci ve sekizinci günleri, Kufe ordusunun en acımasız tutumunu hatırlatıyor.
İmam Hüseyin (a.s) ve ailesine, dostlarına suyun kesildiği ve susuzluğun çadırları sardığı günlerdir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Muharrem’in yedinci günü, Kerbela olayında bir dönüm noktasıdır. Taberi Tarihi, Şeyh Müfid’in “El-İrşad”ı ve Seyyid İbn Tavus’un “Lehuf” gibi güvenilir tarihi kaynaklara göre bu gün, Ömer bin Sa‘d’in ordusu Ubeydullah bin Ziyad’ın emriyle Fırat Nehri’nin sularını İmam Hüseyin (a.s)’ın kervanına kapatmıştır.
Bu insanlık dışı eylem, o dönemin tüm savaş kurallarına ve geleneklerine olan aykırılığıyla, Peygamberin Ehl-i Beytine karşı yapılan acımasızlığın ve zulmün derinliğini gözler önüne sermektedir.
Aynı gün, İmam Hüseyin (a.s), kan dökülmesini önlemek amacıyla Ömer bin Sa‘d ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Tarihi nakillere göre, İmam Hüseyin (a.s) barış için üç öneri sundu. Medine’ye dönmek veya İslam yolunda cihat etmek için sınırlara gitmek gibi. Ömer bin Sa’d’ın kabul etme eğilimine rağmen, İbn Ziyad, Rey valiliğinden azledileceği tehdidiyle anlaşmayı engelledi.
Muharrem’in sekizinci günü, bu su ablukasının sonuçlarını gözler önüne serdi.
Susuzluk zirveye ulaştı ve çadırlardaki çocuklar ve kadınlar susuzluktan acı çekiyordu.
Suya ulaşma girişimlerinde bulunuldu. Ancak Kufe ordusunun yoğun engellemeleri karşısında çadırlar susuzluk içerisinde kaldı.
Tarihi raporlara göre, sıcaklığın ve susuzluğun şiddeti, çocukların ve yaşlıların fiziki durumlarını kötüleştirdi.
Bu ağır baskıya rağmen, İmam Hüseyin (a.s)’ın sahabelerinin direnci zayıflamadı ve onlar sadakatle direnmeye devam ettiler.
Bu olaylar, sadece Ehl-i Beyt’in (a.s) mazlumiyetini değil, zulme karşı direnişin canlı bir belgesi ve tarihin en karanlık anlarında insani değerlerin yüceliğinin bir tezahürü olarak kabul edilmektedir.
Aşura gününde de, İmam Hüseyin (a.s)’ın sahabeleri, düşman ordusuna karşı benzersiz bir cesaretle durdular ve İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında son nefeslerine kadar savaştılar.