Papa Leo XIV; Vatikan’ın Göçmenler ve Hristiyan Geleneklerinin Korunmasına Yönelik Yeni Sesi
Kardinal Robert Francis Prevost’un, “Leo XIV” adıyla Katolik Kilisesi tarihinde ilk Amerikalı Papa olarak seçilmesiyle Vatikan’da yeni bir dönem başladı.
İlk açıklamalarında katı göç politikalarını İncil’in değerleriyle uyumsuz bulan ve insan onurunun korunmasına vurgu yapan bir lider.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Nadir görülen bir olayda, 8 Mayıs 2025 tarihinde Vatikan Kardinaller Konseyi, Chicago’lu Kardinal Robert Francis Prevost’u “Leo XIV” Papa adıyla dünya Katolikleri’nin yeni lideri olarak seçti.
“Euronews” kaynaklı haberlere göre, Sistine Şapeli’nin bacasından beyaz duman yükseldi ve 100 binden fazla kişi Aziz Petrus Meydanı’nda yeni Papa’nın seçilmesini sevinçle kutladı.
Uzun yıllar Güney Amerika’da, özellikle Peru’da, misyoner ve piskopos olarak görev yapan Leo XIV, insani ve halktan biri olarak tanınmaktadır.
Yeni Papa, ilk açıklamalarında, göçmenlerle dayanışma içinde olduğunu belirtirken, Trump yönetiminin geniş çaplı sınır dışı etme politikalarını eleştirdi.
Newsweek’e göre, sosyal medya platformu X’teki gönderilerinden birinde, “America, Jesuit dergisi”nden bir makaleye atıfta bulunarak, “Katolikler göçmenlerin sınır dışı edilmesini bir kutlama olarak görülemez” ve İncil’in bize komşuya olan sevginin sınırlanamayacağını belirttiğini vurguladı.
Jesuitler, eğitime, misyonerlik faaliyetlerine ve sosyal adalete odaklanan, Katolik Kilisesi’nin önemli ve etkili tarikatlarından biridir.
Bazı medya organları, Papa’nın adil olmayan bir şekilde sınır dışı edilen Salvadorlu bir vatandaşın durumu hakkında yaptığı protesto gönderisini yeniden paylaşarak, onun insan onurunu sınırların ve ulusal politikaların üstünde gördüğünü yazdı.
Leo XIV, göç ve çevre gibi sosyal konularda reform yanlısı görüşlere sahip olsa da kilise doktrinleri konusunda muhafazakar bir figür olarak kabul edilir.
Kadınların papaz olmasına ve kürtaja karşıdır ve kürtajı açıkça bir cinayet olarak tanımlar.
Gözlemciler, Papa Leo XIV’deki nadir sosyal denge ve doktrinel istikrar kombinasyonunun, Vatikan’ı dünya ile, özellikle etik ve insani meselelerde yeni bir diyalog dönemine sokabileceğine inanıyorlar.
