Gayrimüslim Ünlülerin Emirü’l-Müminin Ali (a.s) Hakkında Görüşleri; “Ali, Zamanın ve Mekanın Ötesinde Bir Kişilik”

Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s), İslam tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri olup, yalnızca Müslümanlar tarafından değil, aynı zamanda pek çok gayrimüslim düşünür ve şahsiyet tarafından da övgü ve saygı görmüştür.
Onun kapsamlı ve eşsiz kişiliği öyledir ki, Emirü’l-Müminin (a.s)’a inanmayanlar bile onun üstün ve insani özelliklerini kabul ederler.
👈🏻Arkadaşımızın raporunda bazı gayrı müslimlerin görüşlerini inceleyelim.👉🏻

Hz. Ali (a.s) tarihte her zaman insanlığın en büyük şahsiyetlerinden ve sembollerinden biri olarak anılmıştır.
Adalet, cesaret, ilim ve ahlâkî faziletleri gibi vasıfları, Müslüman olmayan düşünür ve yazarların bile onu övmesine ve yüceltmesine yol açmıştır.

Batı kültür ve edebiyatında derin izler bırakmış Alman şair ve düşünür Johann Goethe, eserlerinde İmam Ali (a.s)’dan sık sık söz etmiş ve onu cesur ve bilge bir şahsiyet olarak tanımlamıştır.
Goethe, özellikle meşhur eseri “Doğu-Batı Divanı”nda İslamî düşüncelerle derin bir bağ kurmuş ve bazı şiirlerinde İmam Ali’nin (a.s) kişiliğini övmüştür.
Ona göre İmam Ali (a.s), kamil ve ilahi bir insan olarak, kendi döneminde eşi benzeri olmayan bir hakikat ve adalet sembolüydü.

Arap Hristiyan yazar George Jordaq da İmam Ali’yi (a.s) sadece siyasi bir lider olarak değil, aynı zamanda insani ve fikri bir kahraman olarak görmektedir.
Emirü’l-Müminin’i anlatırken şöyle diyor: “Ali (a.s) İslam tarihinde doğruluğu ve cesaretiyle kalmış, adaleti ise her zaman insanların gönüllerinde yaşayacaktır.”
İmam Ali’nin (a.s) zulme karşı koyma ve insanların haklarını savunmadaki rolünün önemine de dikkat çekerek, İmam Ali’nin şahsiyetindeki şefkat, bilgelik ve insanlık gibi özellikleri dile getiriyor.
Tarihi şahsiyetler arasında yer alan Fransız gezgin Madam Dialafoya da İmam Ali’nin (a.s) büyüklüğünden bahsederek, onu ahlaki erdemler, savaş meydanındaki cesaret ve yönetimdeki adalet bakımından eşsiz bir insan olarak nitelendirdi.
İmam Ali’nin (a.s) şahsi ve toplumsal hayatında her zaman insani ve İslami ilkeleri gözettiğine ve bu bağlamda adalet ilkeleri uğruna hayatını feda ettiğine inanmaktadır.
İngiliz filozof Carlyle de İmam Ali (a.s) hakkında şöyle demiştir: “O, her türlü zulüm ve fesattan nefret eden, cesur ve vicdanlı bir şahsiyetti. Adaletiyle tarihte ölümsüzleşti.”
Ünlü Arap yazar, tarihçi ve dil bilimci George Zidan da İmam Ali’yi (a.s.) sadece siyasi açıdan değil, aynı zamanda çeşitli bilimsel, sosyal ve dini alanlarda da derin etki bırakan bir şahsiyet olarak görmektedir.
Bu olayların yanı sıra, Emirü’l-Müminin’in seçkin kişiliği hakkında, isimlerini ve ifadelerini bu makalede zikretmediğimiz, daha kapsamlı bir çalışmayı gerektiren çok sayıda gayrimüslim ünlü kişi de düşündürücü ifadeler kullanmıştır.
Bu sözler ve övgüler, İmam Ali'(a.s)’ın din ve kültür sınırlarının ötesinde tanındığını, kişiliğinin bütün zamanlarda ve milletler arasında ilham vermeye devam ettiğini göstermektedir.
İmam Ali (a.s)’ın gayrimüslimler tarafından övülmesi, Alevi İslam’ın ve İmam Ali (a.s)’ın temsil ettiği insani ve İslami ilkelerin tüm insanlar için saygıya ve rol modele layık olduğunu göstermektedir.