Afganistan’ın Kültürel ve Antik Mirasları Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Binlerce yıllık tarihin taşa ve toprağa kazındığı Afganistan’ın dağ ve ovalarının kalbinde bugün medeniyetin çöküşünün sesi duyuluyor.
Raporlar, Taliban’ın ihmal ve yıkımla bu toprakların ruhu olan hazineleri yok ettiğini söylüyor.
Binlerce yıllık kültürel mirasa sahip Afganistan, Taliban yönetiminin gölgesinde en görkemli tarihi eserlerinin yavaş yavaş yok edilmesine tanık oluyor.
Bir zamanlar Doğu’nun kültür ve sanatının beşiği olan bu topraklar, artık yok edicilerin acımasızlığıyla karşı karşıyadır.
Dünya bu yıkımı kaygılı gözlerle izlerken, Taliban bu eserlerin korunması için herhangi bir girişimde bulunmadığı gibi, bazen bizzat kendileri de bu eserlerin yok olmasına sebep olmuşlardır.
Son vakada Taliban Bilgi ve Kültür Bakanı, tarihi eserleri korumanın onların tek görevi olmadığını acı bir şekilde ifade etti.
Bu açıklamalar, bu grubun Afganistan’ın kültürel mirasına karşı ne kadar kayıtsız kaldığını gösteriyor.
Taliban bu insan hazinelerini korumak için adım atmadığı gibi, yıkıcı politikalarıyla da yok oluş ateşini körüklüyor.
Bu yıkımın en belirgin örneklerinden biri Ghor eyaletindeki Cam Minar’dır. Yüzyıllardır sağlam bir şekilde ayakta kalan ve İslam mimarisinin ve Ghor dönemi sanatının görkemini sergileyen bir binadır.
Kur’an ayetlerinin kitabeleriyle süslenen bu minare, UNESCO Dünya Mirası olarak tescil edilmiştir.
Ancak bugün, derin çatlaklar ve sel tehlikesi, Taliban hükümetinin ihmaliyle birlikte, burayı çöküşün eşiğine getirdi.
Herat ve Gazne illerinde kültür ve sanatın sembolü olan tarihi minareler birbiri ardına yıkılıyor.
Afganistan tarihinin inişli çıkışlı binlerce öyküsünü yüreklerinde taşıyan bu minareler, bugün bakımsızlığın tozu altında yok oluyor.
Şu anda Afganistan’da iktidarda olan Taliban, soğuk ve kayıtsız bir şekilde bu dünya mirasını kaderine terk etti.
Ama belki de bu kültür ve tarih düşmanlığının doruk noktası Bamiyan Buda heykellerinin yıkılmasında görülebilir. Bir zamanlar dinlerin ve medeniyetlerin bir arada yaşamasının simgesi olan heykeller bugün ise yalnızca gölgesi kalmış bir eser.
2001 yılında Taliban bu heykelleri patlatarak dünyayı şok etti ve hiçbir zaman unutulmayacak karanlık ve bağnazlık yüzünü sergiledi.
Artık tüm ihtişamıyla ve tarihiyle Afganistan, bu ihmallerin gölgesinde yavaş yavaş çöküyor. Bununla birlikte yalnızca bir ulusun mirası değil, dünyanın kolektif hafızasının bir kısmı da kayboluyor.