Dünya İnsani Dayanışma Günü; Küresel Zorluklarla Yüzleşmek İçin Birlik Çağrısı
20 Aralık Uluslararası İnsani Dayanışma Günü, insani bağları güçlendirmek, uyumlu ve sürdürülebilir bir küresel toplum yaratmaya çalışmak için bir fırsattır.
Bu gün, küresel sorunların çözümü için uluslar arası işbirliğinin ve insan çeşitliliğinin kabul edilmesinin öneminin hatırlatılmasına adanmıştır.
20 Aralık dünya takvimine Uluslararası İnsani Dayanışma Günü olarak kayıtlıdır.
Birleşmiş Milletler tarafından 2005 yılında tanınan bu gün, küresel düzeyde iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla tanıtılmıştır.
Bu günün en önemli mesajlarından biri temel insan haklarının hayata geçirilmesinin yanı sıra kültürel, dinsel ve ırksal çeşitliliğin de kabul edilmesinin gerekliliğinin vurgulanmasıdır.
Günümüz dünyası birbirini hızla tanırken, milletler arası dayanışma ve empatinin önemi de daha da belirginleşiyor.
İletişimi kolaylaştıran teknolojik gelişmelere rağmen yoksulluk, ayrımcılık ve bitmek bilmeyen savaşlar hâlâ küresel güvenlik ve istikrara yönelik ciddi tehditler olmaya devam ediyor.
Bu bağlamda uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, bu tehditleri azaltmak, özellikle savaş ve doğal afetlerden etkilenen bölgelerde tüm insanlar için daha iyi bir yaşam koşulları yaratmak için etkili önlemler almalıdır.
Ehlibeyt mektebi, Kur’an-ı Kerim’in öğretilerine ve Ehl-i Beyt (a.s)’ın geleneklerine dayanarak insan dayanışmasını insanlığın temel ilkelerinden biri olarak kabul eder.
Kur’an-ı Kerim, insanları tek bir ruh olarak kabul ederek iletişimi ve barış içinde bir arada yaşamayı vurgular.
Ehl-i Beyt (a.s)’ın rivayetlerinde sosyal adaletin, insanlar arasında eşitlik ve dayanışmanın önemi her zaman vurgulanmıştır.
Emir el-Mü’minin Ali (a.s), adil bir toplum yaratmak, baskı ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için işbirliği ve empatinin gerekliliğini vurgulamış, ilahi bir kitap olarak Kur’an-ı Kerim, aşağı seviyedeki insanları destekleme ve onları yüceltme ihtiyacını vurgulamıştır.