Modern Çağda Komşuluk Sorunları; Yakın Uzaklıklar ve İslami Öğretilerin Unutuluşu

Modern Çağda Komşuluk Sorunları; Yakın Uzaklıklar ve İslami Öğretilerin Unutuluşu
Bugün şehir hayatında, apartman yaşamı ve demografik çeşitlilikle birlikte komşuluk ilişkileri ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmakta ve birçok geleneksel dayanışma ve yardımlaşma değerleri azalmaktadır.
Dini kaynaklar ve İslami öğretiler, komşu haklarına riayetin sadece bir ahlaki görev olmadığını, bireysel ve toplumsal bereketlere de zemin hazırladığını göstermektedir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Geçmişte komşuluk ilişkileri samimiyet, iş birliği ve dayanışma temelleri üzerine kurulurken, komşular birbiriyle sevinç ve hüzünlerini paylaşmaktaydı.
Yemek, sevgi ve yoldaşlık evler arasında dolaşırken, komşular akrabalar kadar yakın olurdu.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) komşularla ilgili pek çok nasihatinde şöyle buyurmuştur:
“اللّه َ اللّه َ فی جیرانِکُمْ فَإِنَّهُم وَصِیَّةُ نَبِیِّکُمْ”
“Allah’tan korkun! Allah’tan korkun! Komşular hakkında, çünkü onlar Peygamberinizin tavsiye ettikleridir.”
Peygamber efendimiz o kadar çok komşulara yönelik tavsiyede bulunmuştur ki, sanki onlara miras bırakılmış izlenimi verirmiştir.
İmam Sadık (a.s)’ da şöyle buyurmuştur:
“حُسْنُ الجَوارِ یُعَمِّرُ الدِّیارَ و یَزیدُ فی الْأَعمارِ”
“İyi komşuluk şehirleri ihya eder ve ömrü artırır.”
Günümüzde, büyük kulelerde ve sitelerde yaşamla birlikte, komşular arası temas ve tanışıklık en aza inmiş ve gürültü kontrolü, mahremiyetin korunması ve sosyal etkileşimler zorlaşmıştır.
Yüksek gürültü, ses kirliliği, evcil hayvanlar ve gece sessizliğine riayetsizlik komşu haklarına saygısızlığın örnekleridir.
İslam, komşulara haklar tanımış ve dört taraftan kırk haneyi komşu olarak kabul etmiştir:
“کلُّ أَربَعینَ دارا جیرانٌ مِن بَینِ یدَیهِ و مِن خَلفِهِ و عَن یمینِهِ و عَن شمالِهِ”
“Ön, arka, sağ ve sol taraf olmak üzere kırk hane komşu sayılır.”
Bu haklar arasında komşunun yokluğunda mallarını koruma, varlığında saygı gösterme, maddi ve manevi yardım, kusurları görmezden gelme, cenaze törenine katılma gibi unsurlar bulunur.
Bu haklara riayet, bireysel ve toplumsal bereketlere, rızkın artmasına ve günahların affedilmesine vesile olur.
Dini öğretilerin vurgulanarak komşuluk kültürünün yeniden inşası, mahallelerde huzur, iş birliği ve toplumsal bütünlüğü artırabilir ve modern şehir yaşamını insanı ve sürdürülebilir hale getirebilir.



