Fransa’da Dini Kısıtlamaların Yeni Dalgası; Tesettür ve Oruç Yasağı Tasarısından Müslümanlar Hakkındaki Gizli Araştırmalara Kadar Endişeler
Fransa’da neler oluyor? Fransa’da Dini Kısıtlamaların Yeni Dalgası; Tesettür ve Oruç Yasağı Tasarısından Müslümanlar Hakkındaki Gizli Araştırmalara Kadar Endişeler
Fransa, son yılların en büyük sosyal tartışmalarından birinin ortasında bir kez daha kendini buldu.
Yeni planların gençler için başörtüsü ve oruç yasağı getirmesinin yanı sıra Müslüman toplumu hakkında gizli bir soruşturmanın ortaya çıkması, bu ülkede artan İslamofobi ve dini hedef almanın endişesini tetikledi.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Fransa bu günlerde geniş kapsamlı bir dini kısıtlamalar tartışmasıyla karşı karşıya.
Cumhuriyetçiler Partisi’nden bir grup senatörün girişimiyle bu tartışma yeni bir aşamaya taşındı.
Şia Haber Ajansı’nın Le Monde Fransa’dan aktardığına göre, Fransız gazeteciler tarafından yayımlanan bilgilere göre, bu senatörler kapsamlı bir belgede on altı yaşından küçükler için başörtüsü ve Ramazan oruç yasağı talep etti.
Bu adımın çocukları korumak adına olduğu iddia edilse de, analistler bunu artan İslamofobi çerçevesinde siyasi bir çaba olarak değerlendiriyor.
Fransız medya kuruluşlarının bildirdiğine göre, bu belge başörtüsünü “sosyal kontrol aracı” ve gençlerin oruç tutmasını “eğitimsel şiddet” olarak nitelendirdi.
Bu raporun yayımlanmasıyla eş zamanlı olarak, ‘Ifop’ enstitüsü yeni bir anket sonucu yayımladı ve ankette Müslüman gençlerin bir kısmı “keskin dini eğilim” olarak tanımlandı.
Bilgilerin toplanma şekli ve sonuçların sunulma biçimi nedeniyle bu anket, medya ve uzmanlar tarafından Müslümanlara yönelik güvenlik bakışını güçlendirmekle suçlandı.
Bu gelişmelerle birlikte, Fransa Müslüman Konseyi Müslüman toplumu hakkında gizli bir soruşturmanın yürütüldüğünü duyurdu.
Bu soruşturmanın, Fransa Yahudi Kurumları Temsil Konseyi’nin siparişi üzerine hazırlandığı belirtildi.
Haberi yayılması, siyasi arenada bir dizi eleştiriyi tetiklerken, bu tür araştırmaların hangi amaçla ve hangi dayanakla yapıldığı ve neden hedef topluluğun bilgilendirilmediği belirsizliğini koruyor.
Dini azınlık hakları savunucuları, bu gelişmelerin, özellikle Orta Doğu olaylarının ardından ve Fransa’da gelecek kutuplaşmanın ardından, İsrail’in politikalarını eleştiren Müslümanlara yeni kısıtlamalar getirebileceği konusunda uyardı.
Sosyal araştırmacılara göre, mevcut süreç yalnızca dini özgürlükleri tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda “İslamofobi”yi Fransa’nın iç politikasında bir araç haline getirme riskini artırıyor.
