Suudi Arabistan

Suudi Arabistan’da Yüzlerce Yabancı Uyruklu Kişinin İdamı; Ailelerin Tebuk Hapishanesi’ndeki ‘Ölüm Koğuşu’ Hikayeleri

Suudi Arabistan’da Yüzlerce Yabancı Uyruklu Kişinin İdamı; Ailelerin Tebuk Hapishanesi’ndeki ‘Ölüm Koğuşu’ Hikayeleri

The Guardian’ın yayımladığı iki analitik rapor, Suudi Arabistan’daki yabancı uyruklu kişilere karşı verilen idam cezalarındaki endişe verici artışı açığa çıkardı.

Ailelerin “son telefon görüşmeleri,” zorla alınan itiraflar ve sevdiklerinin gömüldüğü yerden habersizlik konusundaki dehşet dolu hikayeleri yansıtıldı.

İnsan hakları kurumlarına göre bu durum, adaletin geniş çapta ihlali ve yargı sürecindeki düzensizliklerin bir göstergesidir.

👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻

Suudi Arabistan’da yüzlerce yabancı uyruklu kişi idam cezasıyla karşı karşıya.

The Guardian’ın yeni yayımlanan raporları, bu yabancı uyrukluların çoğunun uyuşturucu bağlantılı suçlamalar nedeniyle idam cezası aldığını ve bazı mahkûmların yalnızca birkaç yüz dolar vaadiyle bu ağlara dahil olduklarını gösteriyor.

İnsan hakları kuruluşu “Reprieve,” 2024 yılının başından bu yana en az 264 yabancı uyruklu kişinin, şiddet içermeyen uyuşturucu suçları nedeniyle idam edildiğini duyurdu.

Bu raporlar doğrultusunda, Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki Tabuk Hapishanesi, idam mahkûmlarının tutulduğu bir merkez haline gelmiş durumda.

Mahkûmların “ölüm koğuşu” olarak adlandırdıkları bir bölüm bulunmakta.

“Ölüm koğuşu,” idam mahkumlarının tutulduğu yerdir.

Son aylarda Guardian’a konuşan Mısırlı göçmenlerin aileleri, zorla alınan itiraflar, işkence ve avukat tutacak maddi güçten tamamen yoksun olduklarından söz ettiler.

Onlara göre birçok mahkûm, cezanın infaz zamanından habersiz bırakılmakta ve aileler ancak idam gerçekleştikten sonra, hem de bedenleri teslim edilmeksizin bilgilendirilmektedir.

Ailelerin anlatıları, raporları daha da sarsıcı hale getiriyor.

Birçok mahkûm, son telefon görüşmelerinde infaz zamanından korktuklarını ifade etmiştir.

Diğerleri ise, “ölüm koğuşundaki” 33 kişilik Mısırlı grup gibi, gardiyanların içeri girip belirli bir mahkûmu sessizce yanlarına alıp infaz ettiklerine şahit olduklarını belirtti.

Bu sahneler, mahkûmlar arasında sürekli bir kaygı ve ruhsal çöküntüye yol açmaktadır.

Guardian, 2021 yılında idamların geçici olarak durdurulmasına rağmen Kasım 2022’den itibaren bu sürecin yeniden başladığını ve “dehşet verici bir şekilde” arttığını yazıyor.

İnsan hakları kuruluşları, idam edilen kişilerin çoğunlukla fakir göçmen işçiler olduklarına dikkat çekmektedir.

Bu kişiler, avukat yoksunluğu, yargı şeffaflığının olmaması ve güvenlik baskıları nedeniyle mağdur olmaktadır.

Bu raporlar, Suudi Arabistan’da adil yargılama ilkelerine uyulması ve uluslararası toplumun bu mahkûmların kaderiyle ilgili sorumluluğu üzerine ciddi soruları bir kez daha gündeme getirmiştir.

Muhammed bin Selman, 2021 yılında yargı reformları yapıldığı ve idamların geçici olarak durdurulduğu iddia etmesine rağmen, yabancı uyruklulara karşı idam cezalarının Kasım 2022’de yeniden başladığı ve kurban sayısının önemli ölçüde arttığı görülüyor.

İnsan hakları kuruluşları, bu eylemlerin çoğunlukla yüzeysel olduğunu ve hapishanelerdeki gerçekliğin hala işkence, zorla itiraf ve avukat erişim eksikliği içerdiğini, açıklanan reformların insanlık dramını önlemede etkili olmadığını söylüyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu