Bin Selman’ın ABD Seyahati Sırasında Verdiği Bir Trilyon Dolarlık Vaat; Ekonomik Kriz ve 2030 Vizyonunun Olası Başarısızlığı Gölgelerinde
Bin Selman’ın ABD Seyahati Sırasında Verdiği Bir Trilyon Dolarlık Vaat; Ekonomik Kriz ve 2030 Vizyonunun Olası Başarısızlığı Gölgelerinde
Muhammed bin Selman’ın ABD’ye gerçekleştirmiş olduğu son seyahat ve “bir trilyon” dolarlık yatırım yapma vaadi, Suudi Arabistan’ın ekonomik yetkinlikleri hakkında ciddi şüpheler uyandırmıştır.
Bölgedeki medya organları, muhaliflerin analizlerine dayanarak bu şüpheleri, yapısal baskıların ve 2030 vizyonu programının belirsiz geleceğinin bir göstergesi olarak değerlendirmektedir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Muhammed bin Selman’ın ABD’ye seyahati ve “bir trilyon” dolarlık yatırım yapmaya hazır olduğunu ilan etmesi, bölge medyasında geniş yankı bulmuştur.
Şii Haber Ajansı’nın, muhalif “Racül Devlet” hesabından elde ettiği bilgilere göre, Suudi Veliaht Prensi bu vaadi, Suudi Arabistan ekonomisinin gerçek anlamda bu vaadi gerçekleştirme kapasitesine sahip olmadığı bir zamanda gündeme getirmiştir.
Bu muhalif hesap, Bin Selman’ın “Trump’a vaat ettiği bir trilyon dolarlık meblağı temin edemeyeceğini bildiğini” yazmış ve bu durumun ülkenin mali yapısının derin bir şekilde aşınmasından kaynaklandığını belirtmiştir.
Bölgedeki medya organlarında yayınlanan Arapça metinlerde de “2030 vizyonu” programının, birçok kimsenin “belirgin bir getiri olmaksızın yüz milyarlarca doları içine çeken bir kara delik” olarak adlandırdığı bir aşamaya ulaştığına vurgu yapılmıştır.
Bu kaynaklarda, sembolik yüksek maliyetli projeler, petrol gelirlerine dayalı ekonomik yapı ve sürdürülebilir yabancı yatırımları çekmede başarısızlık, Suudi Arabistan bütçesi üzerinde bir dizi baskı oluşturduğu ifade edilmektedir.
Raporlarda ayrıca, Muhammed bin Selman’ın Trump’ın gelecek ABD seçimlerini kazanma ihtimali üzerine özel bir bahis oynadığı ve mali vaatlerini bu varsayıma göre ayarladığı dile getirilmiştir.
Ancak aynı medya organları, ABD seçim sonuçlarının net olmadığını, bu tür bir olasılığa güvenmenin Suudi Arabistan’ı gerçek bir krizle yüzyüze bırakabileceğini, bu krizin siyasi, ekonomik ve bölgesel sonuçlarının olacağını konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
Uzmanlar, bir trilyon dolarlık vaadin, ekonomik gücün bir işaretinden ziyade iç baskıların, stratejik kaygıların ve 2030 vizyonu planının belirsiz geleceğinin bir yansıması olduğu yönündeki analizlerin sonuçlarını bir araya getiriyorlar. Birçok kimse bu geleceği başarısızlıkla sonuçlanma yolunda görmekte.
