Aşırı Yoksulluk ve Desteğin Yetersizliği: 700 Milyon Kişi Yaşam Mücadelesi Veriyor

Aşırı Yoksulluk ve Desteğin Yetersizliği: 700 Milyon Kişi Yaşam Mücadelesi Veriyor
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Doha’da düzenlenen Küresel Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde dünyada 700 milyon kişinin aşırı yoksulluk içinde yaşamını sürdürdüğünü belirtti.
Analistler, bu durumu ekonomik eşitsizlikler, yetersiz politikalar ve uluslararası desteğin zayıflığına bağlamaktadır.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Birleşmiş Milletler’in son verilerine göre, dünyada yaklaşık 700 milyon kişi aşırı yoksulluk ile karşı karşıya.
Fransız Haber Ajansı’na göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Doha’da düzenlenen Küresel Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde bu rakamı aktararak, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik krizlerle başa çıkabilmek için yeterli destek almadığını söyledi.
Ekonomik analistler, bu krizin yalnızca kaynak yetersizliğinin bir sonucu olmadığını, aynı zamanda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizlikler ve etkisiz küresel politikaların bir ürünü olduğunu savunuyorlar.
Zengin ülkeler kendi içlerinde büyük yatırımlar yapmaya devam ederken, birçok yoksul ülke sınırlı bütçelerle birçok krizi yönetmek zorunda kalıyor. Bu durum, insanların gıda, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişimini kısıtlamakta ve yoksulluk döngüsünü derinleştirmektedir.
Dikkate değer bir diğer husus, aşırı yoksulluğun Afrika, Güney Asya ve bazı Latin Amerika bölgelerinde yoğunlaşmasıdır.
Bu bölgelerde, kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı azınlıklar en fazla zararı görmekte; ekonomik krizler, iklim değişiklikleri ve siyasi istikrarsızlık geçim kaynaklarına ekstra bir yük getirmektedir.
Raporlara göre uluslararası yardımlar bile bütçe kısıtlamaları ve yardımsever ülkelerin taahhütlerinin azalması nedeniyle azalmaktadır.
Uzmanlar, küresel politikaların revize edilmesi, hedefli desteklerin sunulması ve temel altyapılara yatırım yapılmadıkça, aşırı yoksulluğun genişlemeye devam edeceği görüşündedir.
Bu konuya duyarsız kalmak, zorunlu göçlerin artmasına, sosyal istikrarsızlığa ve küresel düzeydeki eşitsizliklerin derinleşmesine yol açabilir.
Reuters’a göre, aşırı yoksulluk krizi, uluslararası toplum ve sürdürülebilir kalkınmanın geleceği için ciddi bir uyarı zili niteliğindedir.




