Pakistan ve Afganistan Arasındaki Kanlı Sınır Çatışmalarının Ardından Geçici Ateşkes

Pakistan ve Afganistan Arasındaki Kanlı Sınır Çatışmalarının Ardından Geçici Ateşkes
Sınır bölgelerinde birkaç gün süren şiddetli çatışmaların ardından Pakistan ve il Talibanı, 48 saate ulaşan geçici bir ateşkes üzerinde anlaşmaya vardı.
Çatışmalar, ağır kayıplara yol açtı ve uluslararası gözlemcilerin endişelerini artırdı.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Pakistan hükümeti, İslamabad ve Afganistan Talibanı’nın, 15 Ekim Çarşamba akşamından itibaren 48 saat süreyle bir geçici ateşkesi kabul ettiğini açıkladı.
Reuters Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Pakistan Dışişleri Bakanlığı, resmi bir açıklamayla iki tarafın doğrudan diyalog yoluyla kalıcı ve olumlu bir çözüm bulmaya çalışacaklarını vurguladı.
“France-Presse” ajansına göre, son dönemde iki ülkenin sınır güçleri arasında yaşanan çatışmalar, en az altı Pakistan askerinin ve 15 Afgan sivillerin ölümüne neden oldu.
Kabil yetkilileri, kurbanların tamamının yerel halktan olduğunu iddia ederken, İslamabad onları Taliban üyeleri olarak tanımlamaktadır.
Bu arada, Kunar ve Nangarhar vilayetlerindeki yerel kaynaklar, sivil evlere büyük zararlar vererek, huzursuzlukların devam ettiğini bildirdi.
Bu gerilimlerin geçmişi, Pakistan ordusunun “Durand” hattındaki Taliban mevzilerini hedef alarak aşırılık yanlılarının Pakistan güvenlik güçlerine karşı saldırılar gerçekleştirdiğini iddia ettiği birkaç ay öncesine dayanıyor.
Buna karşılık, Taliban Pakistan’ı hava sahasının sürekli ihlali ve sivil bölgelerin hedef alınmasıyla suçladı.
Siyasi analistler, “Dawn” gazetesiyle yapılan görüşmelerde, çatışmaların devam etmesinin bölgesel istikrarı ve Orta Asya’nın güney sınırlarının güvenliğini tehdit edebileceği konusunda uyardı.
Bu gözlemciler, sınırı yönetmek için belirli bir mekanizmanın eksiklikleri ve Durand Hattı’na ilişkin anlaşmazlığın iki ülke arasındaki krizin devamının ana unsurları olduğu görüşündeler.
Uluslararası uzmanlar, geçici ateşkesin, Kabil ve İslamabad arasında daha ciddi müzakerelerin öncüsü olmasını ve böylece şiddetin tekrarlanmasının önlenmesini, aynı zamanda sınırda insani ve ekonomik işbirliğinin yolunu açmasını umuyorlar.