Riyad ve İslamabad Savunma Anlaşması; Bölgesel Sonuçlarla Stratejik Yakınlaşma
Riyad ve İslamabad Savunma Anlaşması; Bölgesel Sonuçlarla Stratejik Yakınlaşma
Riyad’da imzalanan yeni savunma anlaşması, Suudi Arabistan ve Pakistan arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin kapılarını açtı.
Anlaşma, askeri işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra Hindistan ve diğer bölgesel aktörler için endişelere yol açtı.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Pakistan Başbakanı, son Riyad ziyareti sırasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile bir savunma anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre, “bir ülkeye yapılan saldırı her iki ülkeye yapılan bir saldırı olarak kabul edilecektir.”
Bu anlaşma, Pakistanlı yetkililere göre, askeri ve güvenlik işbirliği seviyesini önemli ölçüde artıracaktır.
Bu yakınlaşmanın kökenleri son on yıllara dayanmaktadır.
Brookings Enstitüsü, Suudi Arabistan’ın 1960’lardan bu yana Pakistan’a en fazla doğrudan ve dolaylı mali yardımda bulunduğunu ve bu yardımların yaptırımlar döneminde İslamabad’ın nükleer programını ilerletmesini sağladığını hatırlattı.
Ayrıca, İran-Irak Savaşı döneminde Pakistanlı kuvvetler Suudi Arabistan’ın kuzey sınırlarında konuşlandırıldı ve Riyad’ın güvenliğinde önemli bir rol oynadı.
Hindistan medyası ise son anlaşmanın sonuçları konusunda endişeli olduğunu dile getirdi.
İtalya’daki Uluslararası Siyasi Araştırmalar Enstitüsü, bu anlaşmanın Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomi Koridoru’nun (IMEC) geleceğine gölge düşürebileceğini ve Riyad’ın stratejik ortağı olarak Yeni Delhi’nin konumunu zayıflatabileceğini yazdı.
Öte yandan, Xinhua Haber Ajansı Pekin’in farklı bir bakış açısını yansıttığını bildirdi.
“Çin ve Arap Araştırmaları Merkezi”nden bir araştırmacı, son anlaşmanın ani bir tepki değil, Suudi Arabistan’ın güvenlik politikasını çeşitlendirme ve Pakistan ile ilişkilerini derinleştirme sürecinin sonucu olduğunu vurguladı.
Bu adımın, Körfez İşbirliği Konseyi’nde de savunma işbirlikleri üzerinde etkili olabileceğini ekledi.
Analistlere göre, Riyad ve İslamabad arasındaki yeni savunma anlaşması sadece ikili bir anlaşma değil; Hindistan Yarımadası’ndan Körfez’e, hatta Çin ve Batı’nın ekonomik projelerine kadar jeopolitik sonuçları içeriyor.
