Amerika’nın IŞİD İle İlgili Mesajında belirsizlik; Gerçek bir uyarı mı yoksa siyasi baskı aracı mı?
Amerika’nın IŞİD İle İlgili Mesajında belirsizlik; Gerçek bir uyarı mı yoksa siyasi baskı aracı mı?
Amerikan kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesiyle eş zamanlı olarak Washington’un Bağdat Büyükelçiliği, IŞİD’in faaliyetleri konusunda bir uyarı yayımladı;
Bu uyarı, bazıları tarafından sadece ihtiyatlı bir tedbir olarak değerlendirilirken, bazıları ise Amerika’nın Irak’ta kalıcı varlığını sürdürmek için siyasi baskı olarak algıladı.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Amerikan kuvvetlerinin çekilmesiyle eş zamanlı olarak Washington’un Bağdat Büyükelçiliğinden gelen, radikal Sünni gruplar IŞİD’in tehlikesine dair uyarı, Irak’ın siyasi ve sosyal ortamında bir dizi soruya yol açtı.
Middle East News’in bildirdiğine göre, bazıları bu uyarıyı farkındalık seviyesini korumak için yapılan sıradan bir önlem olarak değerlendirirken, bazıları ise bu uyarıyı hassas güvenlik bilgilerine dayanan ciddi bir mesaj olarak görüyor.
Bazı medya kuruluşları, güvenlik uzmanı Fadel Abu Raghif’in bu konuda yaptığı açıklamaya yer vererek, Amerika’nın radikal Sünni gruplar IŞİD konusunda uyarılarının ilk olmadığını belirtti.
Abu Raghif, bu uyarıları daha çok ihtiyat çağrısı olarak görüp, radikal Sünni gruplar IŞİD’in yeniden “Devlet’ül Temkin” olarak adlandırılan egemenlik dönemine geri dönme kapasitesine sahip olmadığını ifade etti.
Onun ifadesine göre, radikal Sünni gruplar IŞİD’in Irak’taki hücreleri dağınık ve büyük ölçüde felç olmuş durumda ve olası operasyonları sınırlı ve düşük etkili olacaktır.
Öte yandan, güvenlik uzmanı Alaa Al-Nesha, medyada yapılan bir röportajda Amerika’nın uyarısının gerçek olduğuna dikkat çekerek, Washington’un radikal Sünni gruplar IŞİD’in Suriye çölü, Wadi Houran ve Hamrin Dağları gibi bölgelerdeki konuşlanmasına dair kesin bilgilere sahip olduğunu söyledi.
O, Amerika’nın hava desteği ve istihbaratının Irak için hayati olduğunu ve bu destek olmadan Irak kuvvetlerinin savaş alanında tam üstünlük sağlayamayacaklarını hatırlattı.
Amerika Büyükelçiliği, geçtiğimiz günlerde resmi sosyal medya hesabından Sünni radikal gruplar IŞİD ve El Kaide’nin Irak ve Suriye’deki faaliyetlerinin yayılmasına dair bir uyarı yayımlamış ve bu örgütlere baskı yapılması için BM üye ülkelerinin işbirliğinden memnuniyet duyduklarını açıklamıştı.
Bu uyarıya cevap olarak, Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı Sözcüsü Sabah Al-Naaman, Sünni radikal gruplar IŞİD’in artık ülkenin güvenliği için bir tehdit oluşturmadığını ve bu terör örgütünün güvenlik güçlerinin gayreti sayesinde fiili olarak felç olduğunu belirtti.
Bu arada, Sky News, Amerika’nın Ayn al-Asad ve VICTORIA’daki üslerinden askerlerini çekmeyi hızlandırıp Bağdat’a başlangıçtaki zaman çizelgesine artık bağlı kalmayacağını bildirdiğini aktardı.
Buna karşın, Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Ghazi Faisal, Arap medyasına verdiği röportajda Amerika’nın uyarısının siyasi boyutlarına dikkat çekerek, Washington’un radikal Sünni gruplar IŞİD tehdidini, mevcut varlığını sürdürmek veya bunu “güvenlik ortaklığı” şeklinde yeniden tanımlamak için bir bahane olarak kullanabileceğini söyledi.
O, her ne kadar radikal Sünni gruplar IŞİD’in coğrafi kontrolünü kaybetse de çeşitli bölgelerde hâlâ uyuyan hücreleri olduğunu ve Suriye’deki gelişmelerle bağlantısının yeni bir tehdit yaratabileceğini vurguladı.
Uzmanlar, Amerika’nın bu son uyarısının, ister güvenlik tehdidi isterse siyasi bir araç olsun, Washington’un Irak’taki gelecekteki varlığının tekrar siyasi çevrelerde ön tartışma konusu olduğunu belirtiyor. Bu varlık, gözlemcilere göre, ancak açık ve şeffaf bir anlaşmayla meşruiyet kazanabilir.
