Suriye Kriz Eşiğinde: Siyasal Geçiş ve Askeri Gerginlikler Devam Ediyor
Suriye Kriz Eşiğinde: Siyasal Geçiş ve Askeri Gerginlikler Devam Ediyor
13 yıllık iç savaşın ardından, Suriye hala kırılgan bir siyasal geçişin eşiğinde.
Her ne kadar şiddet duraklamış gibi görünse de, çatışmalar ve insani sorunlar milyonlarca vatandaşı tehdit ediyor.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Suriye, on yılı aşkın bir savaşı ve şiddeti geride bırakmasına rağmen, hala hassas bir durumdadır.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) tarafından yapılan bir habere ve BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in açıklamalarına göre, 19 Temmuz’da Süveyda vilayetinde ilan edilen ateşkes kısmen korunmuşken, vilayetin çevresinde çatışmalar sürmekte ve şiddetin yeniden başlaması riski daima mevcut.
Ülkenin kuzeydoğusunda, geçici güvenlik güçleri ile çoğunluğu Kürtlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında 10 Mart’ta varılan anlaşmanın uygulanmasına yönelik çabalar sürerken, bu ay Halep vilayetinde taraflar arasında gerginliğin arttığı gözlemlenmiştir.
Ülke dışında barış görüşmelerinin gerçekleştirilmesine yönelik çabalar sonuç vermemiş olsa da, yetkililer arasında temaslar yapılmıştır.
Pedersen, BM Güvenlik Konseyi’ndeki toplantıda, gerginliklere rağmen bu ay durumun nispeten sakin geçtiğini ve çatışmaların önlenmesine yönelik çabaların takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bununla birlikte, BM Özel Temsilcisi ülkenin derin kırılganlığına ve gerçek bir siyasal geçişin önemine vurgu yaptı.
O, Suriyelilerin kendi geleceklerini barışçıl ve demokratik bir şekilde tayin edebilmeleri için kapsayıcı, Suriye odaklı ve şeffaf bir sürecin gerekli olduğunu ve bu yolun güvenli ve gönüllü mültecilerin geri dönüşünü ve zarar görmüş altyapının yeniden inşasını içermesi gerektiğini dile getirdi.
İnsani durum da hala kriz halinde. BM Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher’a göre, yaklaşık 16 milyon Suriyeli acil yardıma muhtaç durumda ve Süveyda, Dera ve Kırsal Şam’da 185 binin üzerinde insan yerlerini terketmiş durumda.
Kaynak eksikliği, güvenlikteki aksaklıklar ve yardım yollarının kapalı olması, yardım teslimatını zorlaştırıyor.
Her ne kadar BM ve ortakları aylık ortalama 3.5 milyon kişiye yardım ulaştırsa da, 2025 yardım taleplerinin yalnızca %14’ü karşılanabilmiştir ve Batılı ülkelerden gelen fonlardaki azalmalar, Suriye’de yardım personelinin %40’ının azalmasına neden olabilir.
BM yetkilileri, yeterli mali destek ve uzun vadeli geliştirme yatırımları olmaksızın, insani yardımların sürdürülebilir olmayacağını ve milyonlarca Suriyelinin açlık, hastalık ve temel hizmetlerden mahrum kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını belirtmiştir.
Gerçek bir siyasal geçiş, güvenliğin sağlanması ve yasal kurumların güçlendirilmesi, bu uzun ve süregelen krizin tek çıkış yolu olarak görülmektedir.
