Mısır Seçimleri: Güvensizlik ve Boykot

Mısır Seçimleri: Güvensizlik ve Boykot
Mısır’daki parlamento seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte, genel güvensizlik ve siyasi süreçten kaynaklanan yaygın hoşnutsuzluk, muhalifleri boykot seçeneğini değerlendirmeye yönlendiriyor.
Gözlemcilere göre bu durum, halkın katılımını en alt seviyelerde tutabilir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Mısır Temsilciler Meclisi’nin yaklaşan seçimleri, ülkenin genel atmosferinin siyasi güvensizlik ve toplumsal hayal kırıklığı ile yoğrulduğu bir dönemde yapılacak.
Al-Arabi Al-Jadeed gazetesine göre, aralarında “Demokratik Sivil Hareket” koalisyonunun da bulunduğu bazı muhalefet partileri ve grupları, seçimleri boykot etme seçeneğini ciddi bir şekilde değerlendiriyor.
Onlar, sonuçların önceden belirlendiğini ve halkın güveninin o kadar azaldığını, bu sürece katılımın yararsız göründüğünü düşünüyor.
Bu endişeler, yakın zamanda yapılan Senato seçimlerinde kök salmakta. Resmi hükümet verilerine göre katılım %17,1 olarak açıklanırken, “Al-Amal” akımından Ala al-Khayam gibi muhalifler bu oranın abartılmış olduğunu ve gerçek katılımın %8’in üzerinde olmadığını belirtiyor.
Al-Arabi Al-Jadeed ile yaptığı bir röportajda, birçok bölgede halkın katılımının oldukça düşük olduğuna ve birçok seçmenin idari baskı altında oy kullanmaya zorlandığına dikkat çekti.
Ayrıca, bazı bölgelerde %30 ila %40’a ulaşan geçersiz oy oranının halkın güvensizliğinin açık bir göstergesi olduğunu belirtti.
Middle East News, siyasi gözlemcilerin parlamento seçimleri için üç senaryo öngördüğünü bildirdi: düşük katılımla birlikte önceden belirlenmiş sonuçların tekrarlanması, görünürde bir rekabet için küçük değişikliklerin uygulanması veya kısıtlı ve kontrollü bir açılım ile halkın bir kısmının güveninin geri kazanılması.
Analistlere göre, Senato seçimleri, halkın katılımını sağlama konusunda “büyük bir başarısızlık” olarak değerlendirildi. Mısırlı siyasi analist Amro Hashim Rabi, bu seçimleri halkın siyasi alana katılma konusundaki derin isteksizliğinin bir göstergesi olarak kabul etti ve kaybedilen güvenin ancak gerçek reformlarla geri kazanılabileceğine vurgu yaptı.
Hükümetin, “mutlak liste” yasasını değiştirmesi ve bunu nispi liste veya bireysel sistemle değiştirmesi gerektiğini önerdi.
Buna karşılık, hükümete yakın partiler olan “Vatanın Geleceği” ve “Vatanın Destekleyicileri”, adayların seçimi konusunda liyakata vurgu yaparak seçimlere katılma hazırlıklarını duyurdu.
Bununla birlikte, muhalifler, hükümetin katılım oranlarını artırmak adına kamu çalışanlarına baskı yapmaya devam edeceğine inanıyorlar.
Siyasi sosyoloji profesörü Said Saqad, Al-Arabi Al-Jadeed’e verdiği röportajda, siyasi ve ekonomik alanda somut reformlar gerçekleştirilmezse, yaklaşan seçimlerde katılımın %20 ila %30’u geçmeyeceği konusunda uyarıda bulundu. Süreçlerde şeffaflık, bağımsız adayların varlığı ve bağımsız seçim denetimini bu krizden çıkış için gerekli olarak gördü.
Bu durumda, Mısır, katılım vaat etmekten ziyade, hükümet ve toplum arasında derin bir güvensizlik ve ayrışmanın sembolü olarak algılanan bir seçimin eşiğinde bulunuyor.