Hindistan Tarihinin Müslümanlar Aleyhine Çarpıtılması; Ders Kitaplarında Bilinçli Yanıltma

Hindistan Tarihinin Müslümanlar Aleyhine Çarpıtılması; Ders Kitaplarında Bilinçli Yanıltma
Hindistan’ın yeni eğitim sistemi ders kitaplarında, Müslümanların tarihi yanlış bir şekilde sunulmuş, İslamî hükümetler ve Müslüman krallar, sanki tamamen zulüm, yağma ve fanatizm içindeymiş gibi tanıtılmıştır.
Öte yandan, Hindu krallarının zulüm, yağma ve baskı olayları açık bir şekilde göz ardı ettikleri resmi anlatıdan çıkarılmış ve asla değinilmemiştir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Son zamanlarda Hindistan ders kitaplarının yeniden yazımında, Hindistan Ulusal Eğitim Araştırma ve Eğitim Konseyi (NCERT), Orta Çağ tarihini tek taraflı bir bakış açısı ile yeniden yazarak çarpıtmış ve geçmiş Müslümanları fanatik, saldırgan ve Hindu kültürünün düşmanı olarak tasvir etmiştir.
Bu çarpıtma ve eksik anlatım, özellikle sekizinci sınıf sosyal bilimler kitabında gerçekleştirilmiş ve “Toplum Keşfi: Hindistan ve Ötesi” adlı kitabın, 13. ila 17. yüzyıllar arasındaki tarihe dair bölümünü özellikle etkilemiştir.
Kitapta, Müslüman hükümdarlık döneminde tapınaklara yapılan saldırılar, yalnızca Hindu kültürünü yok etmeye yönelik dini bir fanatizm olarak tanıtılmıştır. Oysa ki, birçok olay siyasi ve ekonomik nedenlere dayanmaktaydı ve dini fanatizm bu olaylarda yer almamaktadır.
Diğer yandan, Hindu krallarının şiddet, katliam ve uzun süreli yağmalarda oynadığı rol tamamen göz ardı edilmiştir.
Hindistanlı sosyal araştırmacı Ram Puniyani, Kalhana’nın yazdığı “Rajatarangini” gibi eski tarih metinlerine dayanarak, Hindu krallarının tapınakları yıktıklarını ve dini mallara el koyduklarını göstermektedir. Ancak resmi kitaplarda bu gerçeklere rastlanmamaktadır.
Ayrıca Aurangzeb gibi figürler, yalnızca tapınak yıkıcıları olarak tanıtılmış, oysa resmi belgeler onun bazı Hindu tapınaklarına mali yardımda bulunduğunu göstermektedir.
Aurangzeb, Hindistan’da Babür İmparatorluğu’nun en tanınmış ve aynı zamanda en tartışmalı hükümdarlarından biridir ve Hindistan tarihindeki karakteri çift yönlüdür.
Kimi onu İslam savunucusu ve düzenin koruyucusu olarak görürken, kimileri onu fanatizmin ve kültürel baskının sembolü olarak değerlendirir.
Günümüzde, onun hakkındaki görüşler politika ve dini eğilimlerden büyük ölçüde etkilenmektedir ve bu nedenle adı çağdaş Hindistan’daki eğitim ve kültür tartışmalarında sıklıkla gündeme getirilmektedir.
Bu adaletsiz yeniden yazım, sadece tarihi çarpıtmakla kalmayıp, günümüz Hindistan’ındaki Müslümanlar hakkında da genç nesillerin zihinlerinde yanlış bir imaj oluşturmaktadır.
Ram Puniyani’ye göre, Müslümanların Hindistan’daki uygarlık ve kültüre katkılarının görmezden gelinmesi ve onların yalnızca saldırgan bir güç olarak küçültülmesi, ülkenin toplumsal bütünlüğünü tehdit etmekte ve genç nesli gerçekleri anlamaktan ve barış içinde birlikte yaşamaktan mahrum bırakmaktadır.