Avrupa’da İslamofobi ve Müslümanlara Yönelik Resmi Ayrımcılığın Artışı
Avrupa’da İslamofobi ve Müslümanlara Yönelik Resmi Ayrımcılığın Artışı
Avrupa’da İslamofobi artık sadece kültürel veya medya kaynaklı bir olgu değil, aynı zamanda yapısal ve resmi bir duruma dönüşmüştür.
Almanya, Birleşik Krallık, İspanya, Fransa, İsveç ve Danimarka’da yayımlanan raporlar, bu ülkelerde Müslümanların sadece sokak saldırılarına hedef olmadığını, aynı zamanda ayrımcı politikalara ve olumsuz devlet muamelelerine maruz kaldığını göstermektedir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Avrupa’da İslamofobi eşi görülmemiş bir seviyeye ulaşmış olup, hem sokak şiddetlerinin artışında hem de devlet politikaları ve resmi yasalarla kendini göstermektedir.
Almanya’da, Anadolu Ajansı bildirdiği ve CLAIM Hukuk Grubu’nun raporuna göre, 2024 yılında 3.080’den fazla İslam karşıtı saldırı kaydedilmiş olup, bunlar arasında iki cinayet, üç cinayete teşebbüs, yaklaşık 200 fiziki saldırı, 120’den fazla mülk tahribi ve onlarca cami ile İslam merkezine yönelik saldırılar yer almaktadır.
Bu hukuk kuruluşunun yöneticilerinden Rima Hanano, AfD gibi aşırı sağcı partilerin büyümesi ve olumsuz siyasi atmosferin bu sürecin ana etkenleri olduğuna dikkat çekmiştir.
Birleşik Krallık’ta da Guardian gazetesi, YouGov adlı araştırma şirketine dayandırdığı bir anketle, bu ülke halkının %53’ünün İslam’ın İngiliz değerleriyle uyumlu olmadığına inandığını yazmıştır.
Birleşik Krallık Lordlar Kamarası ise İşçi Partisi hükümetinin İslamofobi tanımına ilişkin yeni yaklaşımına sert tepki göstererek, bu adımın meşru eleştirileri susturabileceği ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği üzerinde durmuştur.
İspanya’da ise ebna haber ajansına göre, bir caminin ateşe verilmesi, ülkedeki Müslüman toplumunda endişe yaratmıştır.
Fransa’da da son yıllarda okullarda ve devlet kurumlarında başörtüsü yasağı, yüzlerce İslam merkezinin kapatılması ve cami imamlarına yönelik baskılar yaygın şekilde görülmektedir.
İsveç ve Danimarka’da ise Kur’an-ı Kerim’e hakaret ve aleni bir şekilde yakılma olayı, hükümetlerin destekleri ya da sessizliği ile gerçekleştirilmiş olup, bu durum İslam dünyasında büyük bir öfkeye neden olmuştur.
Sonuç olarak, günümüzde Avrupa’da İslamofobi, sadece Müslümanların güvenliğine yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda bu modern toplumlarda iddia edilen demokrasi, özgürlük ve insan hakları değerlerinin başarısızlığının bir göstergesidir.
