Güvenlik Sorunları Gölgesinde Suriyeli Şii, Alevi ve Dürzi Nüfusun Yerinden Edilmesi ve Geçim Krizi

Güvenlik Sorunları Gölgesinde Suriyeli Şii, Alevi ve Dürzi Nüfusun Yerinden Edilmesi ve Geçim Krizi
Suriye’nin güney ve kıyı illerinde devam eden çatışmalar, yaygın yoksulluk ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, ülkedeki Şii, Alevi ve Dürzi topluluklarını zor durumlara sokmuştur.
Geniş çaplı yerinden edilme ve ekonomik sorunlar, bu azınlıkları daha da savunmasız hale getirmiştir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Suriye’de güvenlik ve insani krizler, özellikle güney ve kıyı illerinde, Şii, Alevi ve Dürzi gibi dini azınlıkların yaygın şekilde yerinden edilmesine yol açmıştır.
Radikal Sünni gruplar olan IŞİD ve Suriye hükümeti karşıtı silahlı gruplar, farklı bölgelerde güvenlik sorunları yaratmanın yanı sıra, Şii, Alevi ve Dürzi azınlıklar için zor ve kriz dolu koşullar oluşturmuşlardır.
Nüfusunun büyük kısmını Dürzilerin oluşturduğu Süveyda ili, Sünni Bedevi aşiretleri ve Dürziler arasında ağır çatışmalara sahne olmaktadır.
Haber kaynaklarına göre, Süveyda ilinde Dürzi silahlı gruplar ve Bedevi aşiretleri arasındaki ağır çatışmalar yüzlerce sivilin evlerini terk ederek daha güvenli bölgelere sığınmasına neden olmuştur.
Suriye sivil savunma güçleri son günlerde, binin üzerinde kişiyi riskli bölgelerden Şam ve çevresine taşımış olup, çatışmaların geri dönmesinden duyulan endişe sürmektedir.
Aynı zamanda, kıyı illerindeki Alevi köylerinden gelen saha raporları krizin ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Aleviler yoğun yoksulluk, geniş çaplı işsizlik ve sürekli hedef alınma korkusuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. İşten atılan işçiler, eski askerler ve köylerini terk etmeye cesaret edemeyen sıradan vatandaşlar, ağır geçim sorunlarıyla mücadele etmektedir.
Pek çok aile, hasta yakınları için gerekli ilaçları bile temin edememekte ve yasadışı yollarla Lübnan’a göç etmek zorunda kalmaktadır.
Suriye’deki Şiiler de benzer sorunlardan muzdariptir. Şii nüfusun yaşadığı bölgelerde ciddi sağlık hizmeti eksikliği, su kıtlığı, elektrik kesintileri ve altyapının tahribatı sorunları yaşanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, Süveyda ilindeki sağlık krizi üzerine, hastanelerde ekipman ve insan gücü eksikliğini vurgularken, çatışmaların halkın sağlığındaki yıkıcı etkilerini gündeme getirmiştir.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in resmi raporları, on milyondan fazla Suriyelinin aciliyet arz eden yardım ve insani desteğe ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.
Bu kuruluş, Suriyeli halkı desteklemek amacıyla üç milyar doların üzerinde bir bütçe talebinde bulunarak, yalnızca ihtiyaç duyulan bütçenin bir kısmının sağlandığını ve ülkede insani krizin kötüleşmeye devam ettiğini belirtmiştir.
Uzmanlar, Suriyeli Şii, Alevi ve Dürzi azınlıkların yerinden edilme krizi, güvensizlik ve ekonomik yoksunluk durumunun, ülkenin genel kırılgan durumunu yansıttığını ve bu toplumların güvenliği ile geçiminin sağlanması için uluslararası ve iç destek gerektirdiğini düşünmektedir.
Acil önlemler alınmadığı takdirde, bu insani kriz, Suriye’nin istikrarı ve toplumsal dayanışması üzerinde daha yıkıcı etkiler yaratabilir.