23 Muharrem, İmam Hasan Askeri (a.s) Türbesi’nin Aşırı Sünni ve Vahabi Unsurlar Tarafından Bombalanmasının Yıldönümü

23 Muharrem, İmam Hasan Askeri (a.s) Türbesi’nin Aşırı Sünni ve Vahabi Unsurlar Tarafından Bombalanmasının Yıldönümü
Onuncu İmam, İmam Hadi ve oğlu on birinci İmam Hasan Askeri (s.a) nın türbesi, Şiilerin ziyaret yeri olan Samarra şehrinde bulunmaktadır.
Ancak bu kutsal mekan, tarih boyunca Ehl-i Beyt düşmanları tarafından defalarca saldırıya uğramıştır.
Muharrem ayının 23’ünde bu kutsal türbenin ilk bombalanması aşırı Sünni ve Vahabi unsurlar tarafından gerçekleştirilmiş ve bu saldırı daha sonra tekrarlanmıştır.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Samarra’daki İmam Hadi ve İmam Hasan Askeri’nin (a.s) kutsal türbesi, aşırılık yanlısı Sünni ve Vahabi unsurlar tarafından 1384 ve 1386 yıllarında iki aşamada havaya uçuruldu ve bir kısmı yıkıldı.
Bu aşağılayıcı eylem, başta Ayetullah Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi olmak üzere en saygın merciilerin ve dünyanın farklı yerlerindeki Şiilerin tepkisine yol açtı. Ayrıca birçok uluslararası isim ve merkez de olayı kınadı.
Aşırılık yanlısı Sünni ve Vahabi unsurların gerçekleştirdiği ilk terör eyleminde, İmam Askerî’nin türbesi, 1384 yılında türbenin içine patlayıcı yerleştirilerek tahrip edildi.
Sabah saat 7 civarında, bazı Sünni ve Vahabi unsurlar, Irak komandoları kılığında kutsal türbeye girdi. İmam Askeri’nin (a.s) türbesinin görevlerini avlularından birine hapsedip, türbenin içine TNT gibi patlayıcılar yerleştirip oradan ayrıldılar ve ardından Samarra kutsal türbesi yerle bir edildi.
Yaklaşık 200 kilogram olduğu tahmin edilen büyük miktardaki patlayıcı nedeniyle, İmam Askeri (a.s) türbesinin kubbesinin tuğla ve yaldızlı kaplaması ile kubbenin çini duvarları çöktü ve hatta bazı malzemeler türbenin yarım kilometrelik bir yarıçapına kadar fırladı. Ancak kubbenin temelleri ve ana gövdesi, yüksek mukavemetleri sayesinde sağlam kaldı ve herhangi bir soruna yol açmadı.
Bu terör eyleminin ardından, Ayetullah Şirazi üç gün yas ilan etti ve pazarlar kapatıldı. Irak’ın farklı şehirlerinden bazıları da Samarra’ya gelerek İmam Zamanın (a.f) doğduğu serdapta yas tuttu.
Samarra’daki Kutsal Türbe bir süreliğine kapatıldı ve ziyaretçiler ve bu Kutsal Türbe’ye gönül verenler bu kutsal mekanı ziyaret edemediler.
Elbette, aşırılıkçı Sünni ve Vahabi unsurlar bu yıkım ve terör eylemiyle yetinmediler ve 27 Cemaziyülevvel 1386 tarihinde, Kutsal Türbe’yi ikinci kez bombaladılar.
Bu sefer Irak komandolarının veya kendi güçlerinin üniformalarını giymediler. Ancak aniden Kutsal Türbe görevlilerine saldırdılar. Kutsal Türbe görevlileriyle yaşanan çatışmanın ardından türbeden korkunç bir ses duyuldu ve önce sol, sonra da sağ sütun tamamen yıkıldı.
Sünni aşırılıkçı IŞİD güçlerinin de 16 Haziran 2014’te İmam Askeri Türbesi’ne saldırıp yıkmayı planladığını, ancak halkın ve güvenlik güçlerinin direnişiyle bu saldırının engellendiğini ve Ehl-i Beyt (a.s.) düşmanlarının yenilgiye uğratıldığını belirtmek gerekir.
Sünni aşırılıkçıların ve Vahabi unsurların İmam Askeri Türbesi’ni yıkma sebebinin siyasi sebeplerin yanı sıra dini sebeplerden de kaynaklandığı düşünülmelidir. Çünkü bu hareketin siyasi boyutu, ülkelerin ve bu grupların ana destekçilerinin uğursuz hedeflerine ulaşmış, dini boyutu ise bu terör eyleminin Vahabilerin ziyaret ve kabirlerin üzerine yapı inşa etme inançlarına dayandığını göstermektedir.
İbn Teymiyye, kabirlerin üzerine bina yapmayı haram, yıkmayı ise vacip saymıştır. Bu motivasyonla ve müftülerinin fetvalarını gerekçe göstererek, Vehhabiler, H. 1344 yılında Bakî Mezarlığı’ndaki tüm tarihi eserleri, İmam Hasan Mücteba (a.s), İmam Seccad (a.s), İmam Muhammed Bakır (a.s) ve İmam Cafer Sadık’ın (a.s) türbeleri de dahil olmak üzere yıkmışlardır.
Elbette, Vahabilerin bu konudaki inançlarının tüm Müslümanların görüşlerine aykırı olduğu unutulmamalıdır.
Bu yıkımların ardından, dünyadaki Şiiler, Samarra’daki kutsal türbeyi değerli hediyeler ve nakdi bağışlarla derhal yeniden inşa etmeye hazır olduklarını duyurmuşlar ve bunun üzerine yeniden inşa çalışmaları başlamış ve H. 1394 yılında tamamlanmıştır.