Kanada Müslümanları; Genç, Çalışkan ve İslamofobi ve Eşitsizliğe Karşı Büyük Zorluklarla Karşılaşan Bir Toplum
Kanada Müslümanları; Genç, Çalışkan ve İslamofobi ve Eşitsizliğe Karşı Büyük Zorluklarla Karşılaşan Bir Toplum
Hızla artan nüfus, eğitim başarıları ve sosyal alanlarda aktif katılımları ile Kanada’daki Müslüman toplumu, işsizlik, ayrımcılık ve İslamofobi gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Bu rapor, bu önemli azınlığın mevcut durumuna ve karşı karşıya olduğu fırsatlar ve tehditlere bir bakış sunmaktadır.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Yaklaşık bir milyon sekiz yüz bin kişinin yaşadığı ve toplam ülke nüfusunun yaklaşık yüzde beşini oluşturan Kanada Müslümanları, en çeşitli dini azınlıklardan biri olarak kabul edilmektedir.
Kanada hükümetinin resmi istatistiklerine göre, Müslümanlar esas olarak Toronto, Montreal ve Vancouver gibi kentsel bölgelerde ikamet etmekte olup, önemli bir kısmı Asya, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinden ilk nesil göçmenlerden oluşmaktadır.
Bu topluluk kültürel çeşitlilik açısından dikkat çekicidir. Kanada’daki Müslümanlar arasında Arapça, Urduca, Farsça ve Somalice gibi çeşitli anadillere sahip altmıştan fazla etnik grup mevcuttur.
Müslümanların yüzde 95’i Kanada’nın resmi dillerine hakim olup, bu durum yüksek düzeyde kültürel entegrasyonu göstermektedir.
Kanada Müslümanları, öne çıkan eğitim başarılarına (yüzde 60’ı lise sonrası eğitime sahip ve yüzde 44’ü üniversite diplomasına sahiptir) ve uzmanlık alanlarında istihdam edilmelerine rağmen, ciddi ekonomik ve sosyal zorluklarla karşılaşmaktadır.
Kanada Sosyal Sağlık Raporları’na göre Müslümanların yüzde 13,9’luk işsizlik oranı genel ortalamanın üzerinde olup, çoğu istihdamda, konut edinmede ve dini ilkelere uygun mali seçeneklerin eksikliğinde ayrımcılıkla karşılaşmaktadır.
Buna ek olarak, Kanada Müslüman toplumu, katılım ve ilerleme fırsatlarını sınırlayan büyüyen bir İslamofobi olgusuyla karşı karşıya bulunmaktadır.
CBC ve Global News gibi medya raporları, medya tarafından negatif temsil edilmenin ve ayrımcılığın bu azınlığın psikolojik ve sosyal baskısını artırdığını göstermektedir.
Buna rağmen, Kanada Müslümanları, kültürel ve sosyal dayanıklılıkları sayesinde ekonomik ve sosyal gelişime önemli katkılarda bulunmaktadır.
Kanada’daki helal gıda pazarı, 2022 yılı itibarıyla 10.39 milyar dolar değerinde olup ve yıllık büyümenin yüzde beşin üzerinde olması beklenen bir pazar olarak, Müslümanların Kanada ekonomisinde aktif bir varlık gösterdiği bariz örneklerden biridir.
Toplam 755 cami ve İslami eğitim merkezinin varlığı, bu topluluğun sosyal ve kültürel bağlarını güçlendirmektedir.
Uzmanlar, önlerindeki zorlukların, ekonomik eşitsizlik, İslamofobi, siyasi ve medya temsilinde sınırlamalar ve aile baskıları gibi sorunların, geniş kapsamlı destekleyici planlamalar gerektirdiğine inanmaktadır.
Sadece hedeflenmiş destekler ve Müslümanların çeşitliliğine ve kapasitelerine dikkat edilmesiyle, Kanada’da ilerleme ve barışçıl birlikte yaşama vizyonunu güçlendirebiliriz.
