Srebrenitsa Soykırımından Otuz Yıl Geçti; Dünyanın Unutmaması Gereken Bir Trajedi
Srebrenitsa Soykırımından Otuz Yıl Geçti; Dünyanın Unutmaması Gereken Bir Trajedi
II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da Müslümanlara yönelik en büyük toplu katliam olan Srebrenitsa soykırımının 30. yıldönümü, yeni tespit edilen kurbanların cenaze töreni ve uluslararası yetkililerin katılımıyla anıldı.
Bu soykırım, dünyaya ve insan vicdanına, özellikle Müslümanlara yönelik zulüm ve suçlarla yüzleşmesi için bir uyarıdır.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Bosna’nın doğusundaki Srebrenitsa kasabası, Temmuz 1995’te, sekiz binden fazla Bosnalı Müslüman erkek ve çocuğun Bosnalı Sırp güçleri tarafından katledildiği korkunç bir soykırıma tanık oldu.
Bu trajedi, Birleşmiş Milletler’in güvenli bölge ilan ettiği ve II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da Müslümanlara yönelik en büyük soykırım olarak bilinen bir bölgenin düşmesinden sonra meydana geldi.
Katliamın 30. yıldönümünde, kimliği yeni tespit edilen yedi Müslüman kurban, aralarında 19 yaşında iki gencin de bulunduğu Potocari anıt mezarlığına defnedildi.
Toplu mezarlardan çok sayıda kurbanın kalıntıları çıkarıldı ve yalnızca kemik parçaları bulundu.
Mağdur Mirzeta Karic, “Müslüman oldukları için öldürülen elli aile ferdinden biri olan Müslüman babamın tek bir kemiğini gömmek için 30 yıl boyunca aradık,” dedi.
Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) de dahil olmak üzere uluslararası mahkemeler, şimdiye kadar 54 kişiyi soykırımdan suçlu buldu.
Eski Sırp liderler Radovan Karadzic ve Ratko Mladic müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 11 Temmuz’u Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü olarak ilan etti.
Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gibi Avrupalı liderler, bu soykırımın gerçeğinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguladılar.
Bu trajedi, dünya için bir uyanış çağrısı niteliğinde olup, soykırım mağduru Müslümanların acısını hatırlatıyor.
Müslümanlara karşı işlenen bu suça kayıtsızlık, İslami ve insani değerlere ihanettir ve Srebrenitsa kurbanlarının sesleri her zaman canlı tutulmalı ve duyulmalıdır.
