Mübahale; Ehl-i Beyt (a.s)’ın Hakkaniyeti ve Makamının Açık Bir Göstergesi
Mübahale; Ehl-i Beyt (a.s)’ın Hakkaniyeti ve Makamının Açık Bir Göstergesi
Zilhicce Ayının 24. günü, Mübahele günü, Allah Peygamberi’nin (s.a.a) Ehl-i Beyt’le (a.s.) birlikte Necran Hıristiyanlarının karşısına çıktığı ve herkese hücceti tamamladığı olayın hatırlatıcısıdır.
Kur’an ayetinin Peygamber ailesinin doğruluğunu ve makamını ortaya koyduğu gündür.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Mübahele olayı, Resulullah (s.a.a)’in vazifesinin hakkaniyetini kanıtlamak için Necran Hıristiyanlarını lanetlemeye ve mübaheleye davet ettiği İslam’ın ilk günlerindeki eşsiz olaylardan biridir.
Bu teklif, Allah’ın Peygamberi’nin Necran temsilcileriyle kapsamlı bir görüşme yapması ve onların inançları konusunda ısrar etmelerinden sonra yapılmıştır.
Al-i İmran Suresi’nin 61. ayetine göre Yüce Allah, Peygamberine şöyle emretmiştir:
“Sana ilimden sonra bu konuda seninle tartışan olursa de ki: Gelin, oğullarımızı çağıralım, siz de oğullarınızı çağırın, biz kadınlarımızı çağıralım, siz de kadınlarınızı çağırın, biz kendimizden bazılarını çağıralım, siz de kendinizden bazılarını çağırın; sonra Allah’a şikâyette bulunalım ve Allah’ın lanetini yalancılar üzerine ahtleşelim.”
Şii ve Sünni tefsirciler, Fahr-i Razi ve et-Taberi dahil, bu ifadelerin İmam Ali (a.s), Hazreti Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)’dan başkasına atıfta bulunmadığı konusunda hemfikirdir.
Sahih Müslim gibi Sünni kaynaklar da sadece bu dört kişinin Allah’ın Peygamberi ile birlikte olduğunu belirtir.
Bu sınırlı ama önemli birliktelik, Ehl-i Beyt’in (a.s.) Allah’ın Peygamberi ve Yüce Allah katındaki eşsiz konumunu gösterir.
Özellikle Allah’ın Peygamberi (s.a.a) İmam Ali’yi (a.s.) kendi canı ve nefsi olarak adlandırdığından dolayı çok önemlidir.
Ve böyle bir ifade sadece o İmam’ın tam velayetini ve yanılmazlığını gösterir.
Necran Hıristiyanları bu şahsiyetlerle karşılaştıklarında, Mübahele’yi terk ettiler ve barışı kabul ettiler.
Çünkü Allah Peygamberi’nin samimiyeti öyleydi ki, hayatındaki en değerli insanları Yüce Allah’a dua etmeye getirdi.
Mübahele sadece tarihi bir olay değil, aynı zamanda Ehl-i Beyt’in (a.s) meşruiyetinin yaşayan ve Kuran’da geçen bir belgesidir ve bu güne kadar Şii’lerin güçlü argümanlarında temel bir rol oynamaktadır.
Bu gün, Ehl-i Beyt’in (a.s) vesayeti ışığında hakikat yolunun açık ve sabit olduğunu hatırlatan bir gündür.
