Zilhicce’nin 19. günü, Kerbela’nın Mazlumiyetini Anma Günü

Zilhicce’nin 19. günü, Kerbela’nın Mazlumiyetini Anma Günü
Zilhicce’nin 19. günü, Kerbela’nın Mazlumiyetini Anma Günü olarak kabul edilen bir tarihtir. Bu tarih, Şia takviminde Kerbela topraklarına dair bir dönüm noktası olarak kaydedilmiştir.
Bu günde Vahhabiler tarafından Kerbela’da gerçekleşen trajedi öyle geniş kapsamlıydı ki, bu olaydan bahsetmeyen tarih kaynağı neredeyse yoktur. Bu kutsal şehre yapılan saldırı, Kerbela tarihinin en büyük felaketi olarak değerlendirilmiş ve bazı tarihçiler tarafından “İkinci Aşura” olarak adlandırılmıştır.
Bu bağlamda, Zilhicce’nin 19. günü Ayetullah Uzma Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi tarafından “Dünya Kerbela Mazlumiyet Günü” olarak isimlendirilmiştir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Mazlumiyet, her zaman Kerbela’nın adıyla anılmış ve bu topraklar bin yılı aşkın süredir bu durumu yaşamaya devam etmektedir. Hicri 61 yılında İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının şehadeti, Emevi hükümdarlığı altında ziyaretçilere uygulanan kısıtlamalar, İmam Hüseyin’in (a.s) türbesine karşı Abbasiler döneminde Mütevekkil’in başlattığı vahşi saldırılar ve İmam Hüseyin’in (a.s) adı ve Aşura’nın etkisinin zulüm makamındaki zalimleri titrettiği birçok başka dönem buna örnek olarak gösterilebilir.
Ancak Hicri 1216 yılına gelindiğinde, Vahhabiler tarafından gerçekleştirilen olay öylesine büyüktü ki, bu olay “İkinci Aşura” olarak adlandırılmıştır.
Hicri 1216 yılının Zilhicce Ayı’nın 19. günü, Suud komutanı Abdulaziz bin Suud’un emirleri altındaki bir grup Vahhabi, Hicaz topraklarından Irak’a geçerek kutsal Kerbela şehrine saldırıda bulundular. Bu grup, Kerbela’ya Heymegah Mahallesi’nden girip zalimce erkek, kadın ve çocukları katletmiş, şehir halkının mallarını talan etmiş, aynı zamanda Hz. Seyyidüşşüheda’nın (a.s) türbesindeki değerli eşyaları yağmalamışlardır.
Bu gün, Kerbela’nın pek çok sakini, geleneksel olarak Gadir-i Hum gününde Necef-i Eşref’te bulunan Emirel Müminin (a.s)’ın türbesini ziyarete gitmiş, bu nedenle Kerbela’da şehri savunacak erkeklerin çok azı bulunmaktaydı.
Bazı tarih kaynaklarına göre, bu saldırıda yedi bin kişi, alim, şehir ileri gelenleri, seyyidler ve sıradan şehir sakinleri de dahil olmak üzere şehit edilmiştir. Bu saldırıda, İmam Hüseyin’in (a.s) türbesine de önemli zararlar verilmiştir.
Bu olayın büyüklüğü o kadar derindi ki nerdeyse bütün tarih kayıtları, bu saldırının detaylarını kaleme almış ve buna değinmişlerdir. Allame Seyyid Muhsin Emin “Ayan-uş Şii” kitabında Vahhabiler’in Kerbela’ya zorla girdiklerini, oradaki insanları öldürdüklerini ve sadece kaçmayı başaran veya saklanan bir avuç insanın hayatta kaldığını yazmıştır. Hz. Hüseyin’in (a.s) türbesini yıkmışlar, kutsal türbenin parmaklıklarını söküp, oradaki her türlü eşyayı yağlamış ve ganimet olarak alıp götürmüşlerdir. Onların bu eylemleri, Abbasi döneminde Mütevekkil’in İmam Hüseyin (a.s) türbesine yönelik yaptıklarını canlandırmıştır.
Vahhabi tarihçisi Osman bin Beşr, bu saldırıyı şöyle tasvir etmiştir:
“… (Hüseyin bin Ali’nin) mezarındaki kubbeyi yıkmışlar, ne kadar zümrüt, yakut ve diğer taşlar varsa üzerine konulmuş sandığı almışlar ve şehirde bulunan mal, silah, elbise, halı, altın, gümüş, nadir Kur’anlar ve diğer eşyaları yağmalayıp güneşin doğduğu vakitte şehirden çıkmışlardır. Yaklaşık iki bin Kerbela sakini bu saldırıda öldürülmüştür.”
Bu münasebetle, Ayetullah Uzma Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi bu günü “Dünya Kerbela Mazlumiyeti Günü” olarak belirlemiş ve bu tarih kaydedilmiştir.