Hindistan ve Pakistan Arasındaki Gerilimin Artması; Nükleer Savaş Tehlikesi Kapıda mı?
Pakistan, Perşembe günü, Hindistan’ın ülkeye saldırmayı planladığına dair güvenilir bilgilere sahip olduğunu açıkladı.
Bu kriz, Keşmir’deki ölümcül saldırının ardından başlayarak, iki nükleer gücün ilişkilerini 2019’dan beri en yüksek gerilime taşıdı.
Bu durumda, savaşın geleceği ve bölgeye olan olası etkileri konusunda sorular gündeme gelmektedir.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki raporunu inceleyelim.👉🏻
Keşmir’de 26 sivilin ölümüne yol açan ölümcül bir saldırının ardından Hindistan ve Pakistan arasındaki mevcut kriz giderek şiddetlendi.
Hindistan, Pakistan’ı bu saldırıyı desteklemekle suçlamış ve Pakistan bu suçlamayı reddetti.
Bu gerilim artışı her iki ülkeyi de askeri misilleme tehdidinde bulunmaya yöneltti. Hindistan ayrıca, herhangi bir saldırı durumunda karşılık vermeye hazır olduğunu belirtti.
Her iki ülke de nükleer silah stoklarına sahip olmalarına rağmen sürekli olarak nükleer kapasitelerini genişletmektedir.
Hindistan, nükleer silahları ilk kullanmama politikasını benimserken, Pakistan tüm spektrumda caydırıcılık politikasını uygulamakta ve taktik nükleer silahları kullanmaktadır.
Şiddetli gerilime rağmen, komşu iki ülke, birbirlerinin nükleer tesislerine saldırıyı yasaklayan bir anlaşmaya sahiptir.
Özellikle kriz anlarında bu anlaşma, bir çatışmayı önleyici olarak işlev görmüştür.
Ancak, taraflardan herhangi biri karşı tarafın nükleer tesisleri hakkında kesin bilgiye sahip değildir.
Çoğu analist, geniş çaplı çatışmaların başlamasından endişe duymakla birlikte, uluslararası baskılar nükleer savaşı önlemeye devam etmektedir.
ABD ve Çin, her iki ülkeyi de krizi tırmandırmamaları konusunda uyardı.
Dünya toplumu gerilimin azaltılmasını istediği zaman, Keşmir sınırlarında sınırlı ve hedeflenmiş çatışmaların devam edeceği olasıdır.
