Tarihinin Kalbinde Ehl-i Beyt’e (a.s) Yapılan Zulmün Hikayesi

İslam Peygamberi’nin (s.a.a) vahyinin ve hicretinin yurdu olan Medine, İslam’ın en önemli ve mübarek mekanlarından birine ev sahipliği yapmaktadır; Baki Mezarlığı… Burası sadece en eski İslam türbelerinden biri olarak kabul edilmiyor, aynı zamanda dört masum Şii İmamının (a.s) da aralarında bulunduğu bir dizi İslam büyüklerinin de mezar yeri olarak kullanılıyor. Ancak bu kutsal mekan, Vahabiler tarafından tahrip edilmiş ve Müslümanların gönüllerinde Ehl-i Beyt’e (a.sb) yönelik zulmün ve tarihi mazlumiyetin sembolü haline gelmiştir.

Baki Mezarlığı’nın Tarihi Geçmişi
Bakî Kabristanı, aynı zamanda Bakî’ül-Garkad adıyla da bilinir ve İslam’dan önce de mevcuttu. “Garkad” kelimesi, o yerde yetişen dikenli bir ağaç türünü ifade eder ve ismi bugün bile varlığını sürdürmektedir.
Hz. Peygamber’in (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra burası ilk resmi Müslüman mezarlığı olarak belirlenmiştir. Daha önce Medineliler, ölülerini “Beni Haram” ve “Beni Salem” mezarlıklarına veya evlerine gömmektelerdi.
Bu mezarlığa ilk defnedilen Ensar’dan Esed bin Zürare, buraya defnedilen ilk muhacir ise Osman bin Maz’un’dur. Hz. Peygamber’in (s.a.a) çok sevdiği küçük oğlu İbrahim’in defnedilmesiyle, Bakî’ özel bir yer edinmiş, Medine’nin çeşitli kabileleri bölgedeki ağaç ve dikenleri söküp, ölülerinin defnedileceği yeri hazırlamışlardır.

Baki’ye Defnedilen Şahsiyetler
Baki, büyük İslam şahsiyetlerinin bulunduğu bir hazinedir. Orada gömülü olan en önemli şahsiyetlerden bazıları şunlardır:
Dört Masum İmam (a.s)
İmam Hasan Mucteba (a.s.)
İmam Ali ibn el-Hüseyin, Zeyn el-Abidin (a.s.)
İmam Muhammed Bakır (a.s.)
İmam Cafer Sadık (a.s.)
Bu dört imam, görkemli bir kubbe ve türbeye sahip, sekizgen mimarili ortak bir türbeye defnedildi ve burası yıkılıncaya kadar dünyadaki Şiiler ve Müslümanlar için önemli bir ziyaret mekanıydı.
Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kızları ve Eşleri
Hz. Rukayye, Ümmü Gülsüm ve Zeynep, Peygamber Efendimizin (s.a.a) kızları
Hz. Peygamber’in (s.a.a) Yakın Akrabaları
Hz. Fatıma bint Esed (s.a), Emirü’l-Mü’minin’in (a.s) annesi
Hazreti Ümmü’l-Benin (s.a), Hazreti Ebu Fazıl el-Abbas’ın (a.s) annesi
Hz. Peygamber’in amcası Abbas bin Abdulmuttalib
Peygamberin oğlu İbrahim
Halime Sadiye, Peygamber’in süt annesi
İmam Sadık’ın (a.zs) oğlu İsmail, Muhammed Hanefiye, Akil, Abdullah bin Cafer ve diğerleri
Yıkımdan Önceki Mimari İhtişam
Geçmiş yüzyıllardan günümüze ulaşan seyyah ve ziyaretçi tasvirleri, Baki türbelerinin ihtişamını ve görkemini gözler önüne sermektedir. İmamların (a.s) türbesi, yüksek ve sekizgen bir kubbeye, bir mihraba, zarif ahşap türbelere, avizelere, halılara ve şamdanlara sahipti. Hicri 6. yüzyılda İbn Cübeyr, Hicri 8. yüzyılda İbn Battuta seyahatnamelerinde bu türbeden “yüksek ve muhteşem bir kubbe” gibi ifadelerle bahsetmişlerdir. Ayrıca İbrahim Rıfat Paşa da 1325 H. yılında burayı Bakî’deki en büyük türbe olarak zikretmiştir.
Bakî’nin Yıkılışı Felaketi
İlk Yıkım – Hicri 1221
Abdülaziz bin Suud komutasındaki Vahabi güçlerinin Medine’yi kanlı bir kuşatma ve masum insanların katledilmesinin ardından işgal etmesiyle ilk olarak H. 1221’de Bakî’ kabirleri tahrip edildi. Bu durum Osmanlı hükümetinin tepkisiyle karşılanmış, bir süre sonra Osmanlı yönetiminin kontrolü tekrar ele geçirmesiyle bazı türbeler yeniden inşa edilmiştir.
İkinci yıkım – 8 Şevval Hicri 1344
Bakî’nin ikinci ve en şiddetli yıkımı ise hicri 1344 yılında Şevval Ayının 8’inde meydana geldi. Suud Hanedanı’nın Medine’yi yeniden ele geçirmesinin ardından, Vahabi âlimlerin fetvası ve dönemin yöneticilerinin desteğiyle Medine’deki bütün kubbeler, türbeler ve mezar taşları tamamen yıkıldı. Bu eylemde:
İmamların (a.s) Türbesi
Abdullah ve Âmine’nin (Peygamber Efendimizin anne ve babası) türbesi
Hz. Fatıma bint Esed (s.a)’nın Türbesi
Hz. Ümmü’l-Beyni’nin (s.a) kabri
Hz. Peygamber’in (s.a.a) oğlu Hz. İbrahim’in (a.sa) kabri
Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kızlarının Mezarı
Ve sahabe ve Ehl-i Beyt’in (a.s) daha nice mübarek kabirleri.
Hepsi yıkıldı, yerle bir edildi. Aynı yıl Vehhabiler, Mekke’de Hz. Hatice’nin (a.s) kubbesini, Hz. Abdülmuttalib ve Hz. Ebu Talib’in (a.s) türbelerini ve Cidde’de Hz. Havva’nın türbesini de yıktılar. Hatta Peygamber Efendimizin (s.a.a) Mukaddes Türbesi’ne saldırmayı bile düşündüler, ancak İslam dünyasından gelecek sert tepkiden korktukları için bundan vazgeçtiler.
Bakî’nin Yıkılmasına Tepkiler
Bakî’nin yıkılması felaketi, başta Şiiler olmak üzere, Müslümanlar arasında güçlü ve yaygın tepkilere yol açtı. Necef’ten Kum’a kadar dini mercilerin, alimler ve medreseler, uluslararası ve İslami otoritelere mektup, bildiri ve telgraflar göndererek bu yıkıcı eylemi kınadı.