Irak’taki Mukaddes Mekanlarda Ramazan Ayının 21’inci Gecesi ve Emir-i Müminin Ali (a.s’)ın Şehadet Gecesi Törenleri

Mübarek Ramazan ayının yirmi birinci gecesi, Ehl-i Beyt (a.s) sevdalısı milyonlarca insan, yaşlı gözlerle, İmam Ali (a.s)’ı ziyaret ederek, haremin avlusunda toplandı.
👈🏻Arkadaşımızın bu konu hakkındaki haberini inceleyelim.👉🏻
Ramazan ayının yirmi birinci gecesinde Necef’te olmayı nice âşıklar arzu etmiştir ama bu imkân, sadece Ehl-i Beyt âşıklarının bir kısmına nasip olmuştur. Onlar, Kadir Gecesi’nin ikinci gecesini meleklerin secde ettiği yerde geçirmişlerdir.

Müminlerin Emiri’nin kutsal türbesi, Pazar öğleden sonrasının erken saatlerinden itibaren hızla bir kalabalığa tanık oldu. Şiiler, “Lebbeyk ya Ali” ve “Tahadamat Vallahu Arkan al-Huda” (Allahın hidayet direkleri yıkıldı) diye bağırarak kutsal türbeye sıkı sıralar halinde girdiler. Bir saat sonra, türbenin avlularının etrafında hareket edecek yer kalmamıştı. Bu kutsal mekanın her yerindeki insan seli yürüyüşleri çok zorlaştırdı.
Sanki milyonlarca ziyaretçinin arasında Iraklılar ve Şiiler için başka bir kimlik oluşmaktadır. Burada milliyet, renk ve ırkın hiçbir anlamı yok. Hatta birden fazla dil konuşmak bile Ehl-i Beyt sevdalılarının birliğini ve yakınlaşmasını engellemiyor.

Mübarek Ramazan ayının 21’inci gecesi Necef tarifsiz bir atmosfere ve heyecana tanıklık ederek bir kez daha sloganlar ve şiirler iç içe geçiyor. Irak Şiileri, tıpkı Erbain günlerinde olduğu gibi, ziyaretçileri İmam Ali (a.s) hareminde karşılamak için ellerindeki her şeyi samimiyet masasına koyuyorlar.
Heyetler birkaç gündür tüm hızıyla devam ederken Ramazan ayının 21. gecesi, Necef’in merkezinde Şii’lerin, çocuk, genç, yaşlı erkek ve kadınlara kadar, ziyaretçileri karşılamak ve onlara yemek vermek için durmadan ve yorulmadan çalıştıkları, cömertlikleryle kaplı olmayan bir sokak veya cadde kalmamıştı.
Kadir Gecesi’ni ve Emir-i Müminin’in şehadet yıldönümünü anmak için gelen kalabalık, türbe ve onu çevreleyen sokaklar ve ara sokaklarla sınırlı değildi. Kufe Camisi, Emir-i Müminin evi, Meysem Tammar türbesi ve Sehle Camisi de Adalet İmamının şehadetinin yasını tutuyordu.
Elbette bu atmosfer Necef Eşref’e özgü değildi. Necef, Kerbela, Kazımeyn ve Samarra şehirlerindeki kutsal türbeler ve diğer ziyaret yerleri, mübarek Kadir gecelerini ve Müminlerin Emiri’nin şehadet yıldönümünü anmak için diğer Irak eyaletlerinden ve ülkelerden gelen ziyaretçilerle doluydu.
Irak’ın mukaddes mekanlarında, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle, Emirü’l-Müminin ve İmam Hüseyin’i ziyaret merasimleriyle, Ferec Duası’nın okunmasıyla ve diğer ortak dualar ve özel dualarla mübarek Kadir Geceleri’nin ihyası, ayrı bir manevi atmosfere sahiptir.
Ayrıca İmam Ali (a.s)’ın şehadet yıldönümü olan Ramazan ayının 19. ve 21. gecesi vesilesiyle, Bağdat’ın çeşitli bölgeleri de dahil olmak üzere, Irak’ın orta ve güney kesimlerindeki çeşitli evlerde veya türbelerde matem törenleri düzenlenmektedir.
Bugünlerde Irak’ın Necef’ten Kerbela’ya, Kazımeyn ve Bağdat’tan Samarra’ya kadar bütün şehirlerinin sokakları, caddeleri siyaha bürünmüş, her yer hüzün ve kederle dolmuş durumdadır.
Mübarek Ramazan ayının 21’inci gecesi, Kerbela’nın kutsal kentindeki İmam Hüseyin ve Hz. Abbas Türbeleri, Tell-i Zeynebiye, ve Sahib el-Zaman Makamı’ da ihya merasimi için coşkulu bir mümin kalabalığı toplandı.
Kazımeyn kentindeki İmam Musa Kazım ve İmam Cevad (a.s) türbeleri, Samarra’daki İmam Hadi ve İmam Hasan Askeri türbeleri (a.s) ile İmam Mehdi’nin gaybetinin bulunduğu serdabındaki atmosferi, Kerbela ve Necef kentlerindekinden pek de farklı değildi ve her yer ziyaretçilerle doluydu.
Irak’ta milyonlarca insanın katıldığı yolculukların karakteristik özelliklerinden biri de tamamen halkçı bir yapıya sahip olmasıdır. Bu yolculuğun hazırlıkları, heyetlerin organizasyonu ve ziyaretçilerin karşılanması gibi neredeyse tüm aşamaları tamamen halkın kendisine aittir.