Öcalan’ın Tarihi Barış Çağrısı ve Uluslararası Tepkiler
PKK’nin tutuklu lideri Abdullah Öcalan, örgüt mensuplarına silah bırakma ve PKK’yı tasfiye sürecini başlatma çağrısı yaparak, barışa ve şiddetin son bulmasına yönelik önemli bir adım attı.
Bu talep, yurt içinde ve yurt dışında büyük tepkilere yol açmış, çeşitli analizlerin yapılmasına neden olmuştur.
PKK’nin tutuklu elebaşı Abdullah Öcalan, yakın zamanda örgüt mensuplarına silahları bırakmaları ve PKK’yı tasfiye sürecini başlatmaları çağrısında bulunan bir mesaj gönderdi.
Öcalan, İmralı Adası’ndan yayımladığı mesajda, barışın demokrasi ve diyalog yoluyla sağlanmasının gerekliliğini vurgulayarak, şiddetin devam etmesinin krizleri daha da karmaşıklaştıracağı uyarısında bulundu.
Bu tarihi mesaj, Türkiye Kürt Bölgesi ve komşu ülkelerdeki gerginlik ve çatışmaların sona erdirilmesi, barış sürecinde önemli bir adım olarak büyük ilgi gördü.
Uluslararası alanda Öcalan’ın talebine gelen tepkiler karışık.
Irak hükümeti bu adımı olumlu değerlendirerek bunu Irak ve Irak Kürdistanı’nda barışçıl bir arada yaşamayı güçlendirme ve barışı tesis etme fırsatı olarak değerlendirmiştir.
Irak Dışişleri Bakanlığı, bu talebin bölgesel ilişkilerde yeni bir dönemin temelini oluşturabileceğini ve bu bölgelerde güvenliğin sağlanmasına destek olabileceğini duyurdu.
Öte yandan Suriye Kürt güçlerinin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Sekreteri, bu mesajı şiddetin sonlandırılması yönünde olumlu bir adım olarak değerlendirerek, Türkiye’de barış sağlanırsa Suriye’nin Kürt bölgelerine yönelik saldırıların da son bulacağını vurguladı.
Öcalan’ın bu hamlesi insan hakları örgütleri ve çok sayıda uluslararası analist tarafından da memnuniyetle karşılandı.
Bu talebin şiddetin son bulmasının ve diyalog ve barış müzakereleri için bir alan yaratılmasının başlangıcı olabileceğine inanıyorlar.
Fransa ve Almanya gibi bazı ülkeler de bu talebi, bölgede barışın sağlanması ve etnik krizlerin çözümü yönünde olumlu bir adım olarak değerlendirdiler.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın örgütün dağıtılması yönündeki çağrısını memnuniyetle karşılayarak, bunun on yıllardır süren çatışmaların sona ermesi için bir “umut ışığı” olduğunu söyledi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric gazetecilere yaptığı açıklamada, “Genel Sekreter bu önemli gelişmeyi memnuniyetle karşılıyor. Bu, uzun süredir devam eden bir anlaşmazlığın çözümü için bir umut olabilir.” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı da Öcalan’ın talebini, PKK’nın Türkiye hükümetine karşı on yıllardır sürdürdüğü isyanı sona erdirmek için “tarihi bir fırsat” olarak niteledi.
Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani de Öcalan’ın mesajını olumlu karşılayarak, PKK’nin bu talebe uyması ve bunu hayata geçirmesi çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Abdullah Öcalan’ın partiyi feshedip silah bırakma çağrısı yapmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten bir açıklama yaptı.
Ancak Türkiye içinde bu talebe verilen tepkiler daha karmaşık.
Erdoğan hükümeti ve bazı analistler bu mesajı, hükümetin politikalarına bir onay olarak değerlendiriyor ve bunu PKK’nın teslimiyetine doğru bir adım olarak değerlendiriyorlar.
Öte yandan Öcalan’a yakın Kürt parti ve grupları, bu talebin hayata geçirilmesi konusunda kaygı duyuyor ve bunu uzun yıllardır sürdürdükleri mücadeleden geri adım olarak yorumluyor.
Son dönemde Duhok’ta Türk ordusu ile PKK arasında yaşanan çatışmalar, bu talebin hayata geçirilmesindeki zorlukları ortaya koyuyor.
Öcalan’ın taleplerinin açık ihlali olarak yorumlanan bu çatışmalar, barış sürecinin önünde hala çok sayıda engel olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak Öcalan’ın talebi barış sürecinde bir dönüm noktası olabilir, ancak geleceği Türk hükümeti, Kürt grupları ve bölgedeki diğer ülkeler arasındaki karmaşık etkileşimlere bağlı.
Kalıcı barışın sağlanması için bölgesel diyalog ve işbirliğine yönelik uygun koşulların oluşturulması zorunludur.
