Kuzey Suriye’deki Hristiyanlar Silahlı Grupların Etkisi Altında Geleceklerinden Endişe Ediyor

Beşar Esad’ın devrilmesi ve silahlı grupların yükselişe geçmesinin ardından, Kuzey Suriye’deki Hristiyanlar belirsiz bir geleceğe ilişkin kaygı ve korkuyla karşı karşıya kalıyor.

Bölgedeki son gelişmeler ve yeni güvenlik tehditleri Hristiyan azınlığın korkularını daha da artırdı.

Suriye’nin kuzeyindeki Hristiyanlar, aşırı Sünni örgüt IŞİD’in Hristiyan köylerine düzenlediği saldırıların onuncu yıl dönümünü anarken, ülkedeki son gelişmelerle ilgili endişelerini dile getiriyor.

Şubat 2015’te aşırı Sünni grup IŞİD, Habur Nehri kıyısındaki 30’dan fazla köye saldırarak çok sayıda Hristiyanı öldürdü, yaraladı, esir aldı ve binlercesini evlerini terk etmeye zorladı.

Bunlardan bazıları, daha önce 400 Hıristiyan’ın yaşadığı Tal Tal gibi, tamamen terk edilmiş durumda.

Bu saldırılarda St. Odisho Kilisesi de havaya uçuruldu ve artık bu bölgelerde Hristiyan varlığına dair hiçbir işaret kalmadı.

Aralık 2024’te Beşar Esad’ın devrilmesi ve Ahmed eş-Şara liderliğindeki silahlı grupların iktidara gelmesinin ardından, Kuzey Suriye’deki Hristiyanlar gelecekleri konusunda derin endişe duymaya devam ediyor.

Suriye’de geçici devlet başkanı olarak atanan Ahmed eş-Şara, Suriye’nin geleceğinde azınlıkların dini haklarının korunacağını defalarca dile getirdi. Ancak Aralık 2024’te Suqilbiyah köyünde bir Noel ağacının yakılması gibi Hristiyan sembollerine yönelik aralıklı saldırılar, Hristiyanlar arasında daha fazla endişeye yol açtı.

Süryani Ortodoks Piskoposu Mar Maurice Amaseeh, Suriye’deki tüm tarafların işbirliğiyle Hıristiyanlar da dahil olmak üzere dini azınlıkların haklarının korunmasını umduğunu söyledi.

Batılı ülkeler de Suriye’nin yeni liderlerine azınlık ve kadın haklarına saygı göstermeleri çağrısında bulundu.

Savaştan önce ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan Suriyeli Hıristiyanlar, artık dini özgürlüklerini ve güvenliklerini kaybetme korkusu yaşıyor.