Dünya

Dünya Genelinde Göçmen Sayısı 304 Milyona Ulaştı.

Birleşmiş Milletler, dünyadaki göçmen sayısının 304 milyona ulaştığını, bunların yarısının kadın ve kız çocuklarından oluştuğunu duyurdu.

Bu istatistikler milyonlarca insanı yerinden eden küresel krizlerin acı hikayesidir.

Birleşmiş Milletler son raporunda, dünya genelindeki göçmen sayısının 304 milyona ulaştığını duyurdu.

Bu rakam sadece kuru boş bir rakam değil, aynı zamanda güvenlik ve daha iyi bir yaşam arayışıyla evlerini terk edip bilinmeyen diyarlara göç eden milyonlarca insanın acısını, umutlarını ve yıkılan hayallerini anlatan acı ve anlamlı bir hikayedir.

Rapora göre, bu göçmenlerin yaklaşık yarısını kadınlar ve kızlar oluşturuyor. Göçün bu yolunun ağır yükünü çeken ve bu tehlikeli yolda sayısız zararla karşılaşan kadınlar.

BM’ye göre Avrupa, 94 milyonla en fazla uluslararası göçmene ev sahipliği yapıyor. Kuzey Amerika 61 milyonla ikinci büyük göçmen grubunu, Kuzey Afrika ve Batı Asya ise 54 milyonla bölgesel olarak üçüncü sırada yer alıyor.

Fakat son yıllarda Suriye, Afganistan, Pakistan, İran ve diğer Müslüman çoğunluklu bölgelerden gelen bu göçmenlerin birçoğu, savaş, şiddet ve siyasi ve ekonomik istikrarsızlık korkusu nedeniyle anavatanlarını terk etmek zorunda kaldı.

Mültecilerin en çok kaynaklarından biri olan Afganistan, son yıllarda milyonlarca vatandaşının göçüne tanık oldu.

Bu insanların birçoğu güvenli bir yer bulma umuduyla komşu ülkelere hatta uzak kıtalara seyahat ettiler.

Bu rakamın önemli bir kısmını da Myanmar hükümeti tarafından yıllardır zulüm gören Rohingyalılar oluşturuyor.

En temel insan haklarından mahrum bırakılan bu insanlar, deniz ötesinde kendilerini neyin beklediğini bilmeden, bakımsız ve tehlikeli teknelerle Bangladeş, Malezya ve Endonezya kıyılarına ulaşıyorlar.

Göçün sonuçları sadece ev ve barınma kaybıyla sınırlı değil. Bu insanların birçoğu ev sahibi ülkelerde ayrımcılıkla, yabancı düşmanlığıyla ve ekonomik zorluklarla mücadele ediyor.

Göçmen çocukların eğitime erişimi engelleniyor, kadınlar ve kızlar insan ticareti ve cinsel şiddet gibi ciddi risklere maruz kalıyor.

Ama bu karanlığın ortasında umut hâlâ yaşıyor. Pek çok göçmen, tüm zorluklara rağmen yeni bir hayat kurmanın peşinde.

Göçmenler beraberlerinde ev sahibi toplumu zenginleştirebilecek zengin kültür, sanat ve deneyimler de getirirler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu