Somali’nin Güvenlik Konseyi’ndeki Tarihi Üyeliği; Diplomasi ve Bölgesel Gelişmelerde Yeni Bir Dönemin Başlangıcı
Somali, 54 yıl sonra BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi oldu ve aynı zamanda ülkenin Etiyopya ve Mısır ile ilişkileri de yeni bir aşamaya girdi.
Bu gelişmeler Somali ve Afrika bölgesinin iç ve dış politikasında önemli değişiklikler yaratabilir.
Somali, 2025 yılı başında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi oldu ve iki yıl boyunca bu konseyde Doğu Afrika bölgesini temsil etti.
Bu başarı, Somali’nin Güvenlik Konseyi’ne son katılımından bu yana 54 yıl geçtikten sonra elde edildi ve Afrika ülkesi ve bölgesel ilişkiler için yeni bir dönemin habercisi oldu.
2024’te bu üyeliğe seçilen Somali, artık küresel düzeyde diplomasisini güçlendirme yolundadır.
Bölgesel ilişkiler alanında Somali, özellikle Etiyopya ve Mısır ile ilgili olarak önemli değişimler yaşıyor.
Etiyopya ile anlaşma imzalanmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkiler, egemenlik sorunları nedeniyle gerginliklerin yaşanmasının ardından iyileşti.
Bu anlaşma, Afrika Birliği’nin Somali’deki barışı koruma misyonlarında iki ülke arasında daha fazla işbirliği yapılmasına yol açtı.
Somali ayrıca Mısır’la askeri bağlarını güçlendirmenin yollarını arıyor.
İki ülke arasında geçen yıl imzalanan anlaşmaya göre Mısırlı askerler, Afrika Birliği’nin barış gücü olarak görev yapmak üzere Somali’ye gönderilecek.
Bu gelişmeler, özellikle El-Nahda Barajı konusunda Mısır ile Etiyopya arasındaki farklar dikkate alındığında, Mısır’ın Afrika’daki etkisini artırabilecektir.
Somali’nin Güvenlik Konseyi’ndeki varlığı ve bu bölgesel gelişmeler, ülkenin dış politikasına ve güvenliğine yeni bir bakış açısı kazandırıyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra Somali’nin Müslüman nüfusunu da belirtmek gerekir.
Bu ülke tamamen Müslümandır ve nüfusunun %99’undan fazlası Müslümandır.
İslam, Somali’nin kültürel ve sosyal kimliğinin ana parçasını oluşturuyor ve bu ülkenin iç ve dış politikası üzerinde çok fazla etkiye sahip.
Somali’nin Güvenlik Konseyi’ndeki varlığı ve bu bölgesel gelişmeler, ülkenin dış politikasına ve güvenliğine yeni bir bakış açısı kazandırıyor.