Türkiye’de ‘Yenidoğan Çetesi’ Skandalı; Hastanelerde Ölümcül Dolandırıcılık
47 Türk sağlık çalışanının yargılanması, sosyal güvenlik kurumu dolandırıcılığı ve 10 bebeğin ölümü suçlamasıyla başlandı.
Bu kişiler, bebekleri özel hastanelere nakletmek ve ek ücret almak için organize bir ağ oluşturmakla suçlanıyor.
Bu büyük skandal kamuoyunda öfkeye ve geniş siyasi eleştirilere yol açtı.
Aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 47 Türk sağlık çalışanının, dolandırıcılık ve 10 bebeğin ölümü suçlarından yargılanmasına başlandı.
Bu kişiler, yeni doğan bebeklerin özel hastanelere nakledilmesi için organize bir ağ oluşturmakla suçlanıyordu.
Bu ağ, bebeklerin özel bakıma ihtiyacı olduğu iddiasını kullanarak, daha uzun süre hastanede kalma bahanesiyle Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yasa dışı olarak büyük miktarda paralar alıyorlar.
İddianameye göre, birçok vakada bebeklerin durumları kasıtlı olarak gerçekte olduğundan daha kötü gösterilerek, hastanede kalma sürelerinin uzatılması ve çete üyelerinin daha fazla para kazanması sağlanıyor.
Bu çetenin başında, çetenin diğer üyeleriyle birlikte adam öldürme, kamu kurumlarını dolandırma, resmi evrakta sahtecilik ve rüşvet alma suçlarıyla suçlanan Dr. Fırat Sarı vardı.
Bu dava, Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan ve kamuoyunda öfke dalgasına neden olan en büyük skandallardan biri oldu.
Mağdur ailelerin huzurunda görülen duruşmada Dr. Sarı’nın ayda 400 bin lira kazandığını itiraf etmesi mağdur ailelerini daha da öfkelendirdi.
Bu skandalın ardından bu faaliyetlerde bulunan 10 özel hastanenin lisansları iptal edildi ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile olan sözleşmeleri feshedildi.
Bu dava, iktidardaki muhalefet partilerinin geniş eleştirisine neden oldu ve Türk sağlık sisteminde ciddi reformlar talep edildi.